Yılanların Öcü
Yılanların Öcü; güçlü ile güçsüzün mücadelesini konu alan bir köy romanıdır.
Karataş köyünde Kara Bayram, karısı, üç çocuğu ve annesi Irazca ile yaşamaktadır. Bayram yedi yıl önce satılan bir bey çiftliğinden borçla toprak satın almıştır. Yıllardır ödedikleri borcun bitmesiyle aile yeni hayatlarının hayalini kurarlar. Harmandan sonra bir öküz alacak, ineklerinin sütünü doya doya kullanacaklar, evlerine bir oda ekleyecekler, oğluna çizme alacaklar… Onlar böyle güzel güzel hayal kurarken başlarına geleceklerden habersizdirler…
Köyde birden bi heykel işi çıkar. İlin valisi halkın nasıl bir mutluluk içinde yaşadığını sembolize etmek için bir anıt dikme kararı alır. Bunun içinde ilçelerden, köylerden para toplayacağını söyler. Köyün muhtarı da bu parayı toparlamak için köyün merkezinde bir ev yeri satmayı düşünür. Kimse evinin önüne bir ev dikilmesini istemeyeceği için bu işe çok ses çıkarmayacak, arkasız bir aile seçmesi gerektiğini düşünür. Ve bu aile Kara Bayram ailesi olur.
Köyün kurul üyesi Haceli’nin, Kara Bayram’ın evinin önüne temel atması ile olaylar başlar. Kara Bayram ailesi hem muhtarın yancısı Haceli ile hem de yıllardır düşmanlıkları devam eden yılanlar ile mücadele etmeye başlar…
Yazarın ilk romanı olan eser, Türkiye’nin, köylünün acı gerçeklerini gün yüzüne dökmüştür. Yılanların Öcü, bir yandan yazara büyük ün getirmiş, diğer yandan da çok eleştirilmiş, sansür yasağı getirilmiştir. İçerdiği açık sahneler nedeniyle 18 yaş + okuyucuya hitap etmektedir. Akıcı üslubu ve değindiği konular ile okunmaya değer bir eserdir. Tavsiye ederim