280 syf.
8/10 puan verdi
Köylü olmak, bahsedilenleri iyice anlamak ve sanayileşememiş (şehirlileşememiş) bir toplum olmak çok canımı sıkıyor. Bu yüzden bizim edebiyatımızdan özellikle köyün ve Anadolu’nun anlatıldığı romanlardan köşe bucak kaçarım.
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215.4k okunma
“Eline fırsat geçince yapacağını yapacaksın ama eline geçmiş fırsatları kaçırmayacaksın! Bir kez kaçırmağa başladın mı, sonunda hiçbir fırsat geçiremezsin eline!..”
Reklam
"Hiçbir kötülük karşılıksız kalmayacaktır. Her kötülük, her suç, er geç ceza görecektir! Ama bu dünya da, ama öbür dünya da! Belki bugün, belki yarın. Belki yarından daha yakın! Bilinmez. Sabır kadar büyük meziyet, iyi huy, Allah nazarında mevcut değildir. Hazreti Peygamberimiz bir “hadisi şerifte buyuruyor ki...” Beytullah Hoca’nın “cemaati müslimin”i esniyor. İçerinin havası gittikçe ağırlaşıyor. Bayram’ın üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi. Gittikçe ağırlaşan bir uyku, gelip göz kapaklarına oturuyor. “Ben öcümü bu dünya da almak isterim! Bugün! Burda! Dostun düşmanın önünde! Benim sorunum bu insanlarla, bugünle, burasıyla!.. Göreceğim adaleti bugün göremezsem, bir değeri yoktur nazarımda! Biz de böyle düşünüyoruz bu kötü aklımızla ey saygıdeğer Beytullah Hoca! Sen ayak ta ve yukarda, biz oturmuşuz ve yerde! Sen ahreti kendine garantilemiş, sen Allah’ın siperine sinmiş, sen ağustos ayında Peygamberin gölgesinde serin; biz, zayıf öküzümüzü, zayıf ineğimizle kağnıya koşup sap çekeceğiz diye tozlu yollarda perişanız Sayın Hocafendi!.. Terliyoruz... Yanıyoruz... Derimiz kavlayıp kalkıyor. Biz de böyle düşünüyoruz ey yaşlı Hoca!..” “Berhudar ol aslanım!” dedi Bayram kendi kendine. “Fakat biz bugünün konuşulmasını istiyoruz. İn, in! Yere in! Yanımıza in! Yanımızda konuş! Atma ordan, yüksekten!..”
Babası herif gibi caminin önünden geçmeyi canı istemiyor! Eller adamı kınar köylük yerinde! Köy insanının işi siyasettir dünya da! Millet namaza gider ama ne amaca gider? Onu kimse bilmez! Kimi, “El gidiyor, ben de gideyim!” diye gider, katardan kalmak istemez. Kimi, “Gideyim, çünkü namazına aptesine, dikkatli adamı iyi bilirler!” diye gider. Biz bu kadar yaş yaşadık, Peygamberimiz altmış üç yaşında ölüp gitti, bizimki de oralara vardı, az değil, kimin ne yolda gittiğini az çok anlarız.
“Tekmil köylü milleti böyle! Birbirini çekemiyor. Kıskançlık ilerledi. Benim gezdiğim köyler hep böyle. Düzenliği yok. Geçimi yok. Tamah çoğaldı. İyice çivisi çıktı köylerin!..” “Ağzını öpeyim! Ne kadın konuşuyorsun!..” “Nelerini gördük şu Erle Çukuru’nda geze geze! Bu mesleğin içinde! Namussuzları namuslu olmaya zorlayacak bir kuvvet yok! İmamların forsu yıkılmıştır. Zaten de yoktur. Bileği kuvvetli zalime hökümet diş geçiremiyor. Kolu yetişemiyor. Yoksullar eziliyor böyle. Hiç ses çıkaramıyorlar. Dertlerini kimseye anlatamıyorlar. Karataş’ın Muhtarını ben bilirim, hinoğlu hin, cinoğlu cindir! Yerdeki Kaymakamı değil, gökteki Allahı kandırır yarın! Tanıkları kandırır, yargıçları kandırır! Köylük yerin hali dumandır. Bundan böyle tüm dumandır Irazca teyzem!..” “Hiç de duman değildir!” dedi Irazca içinden “Hiç de duman değildir, ama azcık güvendiğin yer olacak!..”
“Allanın yüreksizleriii! Ulen insan azcık dik durur! Azcık savaşkan olur. Güleşmeden daha ayakta pes demez insan. Pes dersen zulmün önü nasıl alınır ulen? Muhtarmış, Haceli’ymiş, haşa huzurdan padişah değil ya! Jandarma umum kumandanı hiç değil! İsterse kumandanı olsun! Dünyanın bir kanunu, adaleti yok mu?..”
Reklam
Yoksullarmış! Yoksullar yoksulları tutar. Siz neye o kavaflardan yana ürüyorsunuz devrilesiceler?..
"Gâvurun ekmeğini yiyen, gâvurun kılıcını çalar? Bunlar da tabii, varsılların ekmeğini yediklerine göre, davranışları da onlardan yana olacaktır zorunlu!.”
"Kaymakama şikât ettiniz de, Kaymakam size arka çıktı da, iyi mi ettiniz? Tehhooo! Bugün var, yarın yok Kaymakam! Bir daha kimbilir ne zaman gelir? Çoğu zaman eteri gider, beteri gelir. On yıl bekçilik yaptım, yirmi Kaymakam gördüm, bu sizinki gibi yoksula arka çıkanı görmedim!..”
Bir adam ufak m ufak bir meslek başına geçti de cımıcık ileri gitti mi deral bozulur! Eskiden boksa, bombok olur!
Reklam
Bizim niyetimiz, ölesiye bu köyde yaşamak. Şehirlerde, kasabalarda gözümüz yok. Yarın sen başını alıp gideceksin, biz bu sütü bozukla kalacağız. İyi kötü her kahrını çekeceğiz. Allahın verdiği bir çıban gibi! Şimdi bize düşmandır, derdimizi sana duyurduk diye, geçecek karşımıza, daha bir düşman kesilecek! Köylük yerinde Muhtar bir insana düşman olmasın! Muhtarın düşman olduğu her insan bizim halimize düşer. Belki düşmez, ama varsıl olursa! Eee; biz yoksuluz dedik sana! Hem yoksul, hem Muhtarın düşmanı ol, felaket!
Bu Muhtarın yaptığı kalleşlik hiçbir yerde görülmemiştir!” İçlerinden çok dediler de dışlarından bir şey demediler. Hepsinin ağızlarına kilit vurulmuş gibiydi. Bakıyorlardı...
Yılanlar gibi çullandılar üstümüze anam! Her yer yılan olmuş! Dünya yılana karmış.
Bu hökümetin kanununa sor bakalım: Bizim için de bir maddesi yok mu? Bizim için de bir cevap vermiyor mu?
'Kaymakam dediğin, Muhtarın yemeğini yemeyecek, rakısını içmeyecek, yatağında yatmayacak!..”
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.