Gül Kokuyorsun
gül kokuyorsun bir de
amansız, acımasız kokuyorsun
gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun
dayanılmaz birşey oluyorsun, biliyorsun
hırçın hırçın, pembe pembe
öfkeli öfkeli gül
gül kokuyorsun nefes nefese.
Sevgi geçmişte bekletilir
Gelecekle adlandırılır sevgi
Feda edilen ruhun güzel nağmeleriyle serilir
Uzun süren arzuların başlangıcıyla...
Sevgi o mu, sevginin anası o?
Hayat o mu... hayatın anası o?
Sevgi o mu, sevginin anası o?
Hayat o mu... hayatın anası o?
O sevgi yeniden geri gelse, göğün dalgalan onunla ağlardı
Ay tiril tiril yıldızlar ışıl ışıl,
Sevgi güneş gibi ne görünür ne gizlenir ve ne bakılır ne küçümsenir.
Bulutlar göstermez güçünü, uzakları öldürmez, sözcükleri harcamaz
"Gökyüzü şu ayrılığı duyup anlasaydı
Yıldızları ağlardı, güneşi ve ayı da.
Padişah bilseydi ne çeşit tahttan indirileceğini
Kendi de ağlardı, tahtı ile tacı da.
Uçan kuş, bilmiş olsaydı niye avlandığını
Kırılır kolu kanadı, başlardı ağlamaya.
Sağırdır kulağı ecelin, işitmez feryatları
Yoksa dayanır mıydı hiç kanlı yürek sağanağına.
Öz çocuğunu yiyen bir dev anadır dünya.”
Ben yok olamam.Ağlarım,tepinirim,çatlarım,çıldırırım,ölürüm fakat yok olamam.Her şey benim olsun ,vereyim,gökler,yıldızlar,gökteki samanyolu,ay,dünya vereyim.Fakat aklım bana kalsın! Aklım bana kalsın!Aklım!...
Ben yok olamam. Ağlarım, tepinirim, çatlarım, çıldırırım, ölürüm, fakat yok olamam. Her şey benim olsun, vereyim, gökler, yıldızlar, gökteki samanyolu, ay, dünya vereyim.
Fakat aklım bana kalsın! Aklım bana kalsın! Aklım!..