Bazen sanki karşısında biri varmış gibi konuşup, çok değişik bir ses tonuyla gülüyordu. Zaman zaman birden öfkeyle bir bağırıyordu ki, neye uğradığımızı şaşırıyorduk. Ben de de panik atak başlamıştı. Yerinden kıpırdarsa, ben aniden çok korkuyordum. Yanımda bir başkası yükses sesle konuşsa, öksürse çok korkuyordum. O sinirlenince elim ayağıma
ŞEMS'E MERSİYE Gökyüzü şu ayrılığı duyup anlasaydı Yıldızları ağlardı, güneşi ve ayı da. Padişah bilseydi ne çeşit tahttan indirileceğini Kendi de ağlardı, tahtı ile tacı da. Uçan kuş, bilmiş olsaydı niye avlandığını Kırılır kolu kanadı, başlardı ağlamaya Hüneri aldatmasaydı Eflatun'u Çığlık atıp ağlardı hünere ve sanata da. Denizlerde salına oynaya giden şu gemi Başına geleni bilseydi ağlardı oynayacağına. Rüstem bile anlasaydı şu feleğin kahrını Gücüne kuvvetine ağlardı kılıç sallayacağına. Sağırdır kulağı ecelin, işitmez feryatları Yoksa dayanır mıydı hiç kanlı yürek sağnağına Öz çocuğunu yiyen bir dev-anadır dünya Yok'sa nasıl katlanırdı ecelin bu tuzağına Toprağa kaptırdığı can- cevheri uğruna Alt üst olup çığlık atmalı değil miydi şu dünya Tebrizli Şems gitti gideli neyleyim şimdi İnsanların övündüğü o varlık için ağlayan gözleri? O gitti, manâlar alemi düğün dernek içinde Lakin göz yaşına boğuldu, bu dünyanın her şeyler"
Reklam
Sezai Karakoç
Annemin bana öğrettiği ilk kelime Allah, şahdamarımdan yakın bana benim içimde Annem bana gülü şöyle öğretti Gül, Onun, o sonsuz iyilik güneşinin teriydi Annem gizli gizli ağlardı dilinde Yunus Ağaçlar ağlardı, gök koyulaşırdı, güneş ve ay mahpus
"Eee, hışım ona yakışmaz da kime yakışır allesen? Uykumun ara yerinde öyle bir vurdu ki, arı sokmamış yüzüme, gözüme. Ben ağlarım, çocuklar ağlar. Yıldızlar yerlerinden oynayıp dökülürler patır patır...
Allah'ım ben yok olamam! Her şey olurum, yok olamam. Parça parça doğranabilirim. Nokta nokta lekelere dönebilirim. Tütün gibi kurutulabilir, ince ince kıyılır, bir çubuğa doldurulur, içilir, havaya savrulabilirim. Fakat yok olamam. Madem ki bu kadar korkuyorum, yok olamam. Eczane camekanlarında, ispirto dolu bir kavanoz içinde, düşürülmüş bir
Sayfa 113Kitabı okudu
Ben yok olamam!
Allahım, ben yok olamam! Her şey olurum yok olamam. Parça parça doğranabilirim. Nokta nokta lekelere dönebilirim. Tütün gibi kurutulabilir, ince ince kıyılır, bir çubuğa doldurulur, içilir, havaya savrulabilirim. Fakat yok olamam. Madem ki bu kadar korkuyorum, yok olamam. Eczahane camekanlarında, ispirto dolu bir kavanoz içinde, düşürülmüş bir
Sayfa 108 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Reklam
391 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.