...
Kargaşa.
Ve kolayca yıkılan inançlarım benim,
Benim en sağlam, en dağınık ellerim.
Sabahı nasıl tetikte bekliyorum,
Şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin.
Ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü.
Nasıl bir soylu boşluğa çılgınca kanayorum.
Ey yangınlar artığı!
Her yangından arta kalan bir şey,
Her yangından arta kalan gerçek şey
Çoğalt beni.
Kargaşa. Anılacak günlerim olmadı mı benim? Ayaklarımın korkusuzca çiçeklendiği, silahıma yapışıp sabahın serinliğini beklediğim, kuzey gemileriyle sağır olduğum günler, sepet örmeyi unuttuğum günler olmadı mı? Ey geceyi ve kahverengi bir düzeni taşıyan ellerim! Yüzümün uğultusuyla şaşırtın beni. O karanlık ormanı yangına vurun. Çünkü ben de kaçarken ardımda kalanları yakıyorum. Ama iyi biliyorum yıldızları, ama yıldızların tanrıların da üstünde parladıklarını, anılacak günlerimin gitgide yokolduğunu biliyorum.
Kargaşa. Ve kolayca yıkılan inançlarım benim, benim en sağlam, en dağınık ellerim. Sabahı nasıl tetikte bekliyorum. Şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin. Ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü. Nasıl bir soylu boşluğa çılgınca kanayorum. Ey yangınlar artığı! Her yangından arta kalan bir şey, her yangından arta kalan gerçek şey
çoğalt beni.
''Ey geceyi ve kahverengi bir düzeni taşıyan ellerim!
Yüzümün uğultusuyla şaşırtın beni.
O karanlık ormanı yangına vurun.
Çünkü ben de kaçarken ardımda kalanları yakıyorum.
Ama iyi biliyorum yıldızları,
ama yıldızların tanrıların da üstünde parladıklarını,
anılacak günlerimin gitgide yokolduğunu biliyorum.''
Ve gece bir deniz kızı gibi başladı. Harikulade gözleri vardı gecenin. Ve saçları bir kucak alevdiler ve dudaklarında bütün yaraları kapayan, bütün zilletlerin hatırasını silen bir iksir.
Çünkü ben de kaçarken ardımda kalanları yakıyorum
Ama iyi biliyorum yıldızları, ama yıldızların tanrıların da üstünde parladıklarını, anılacak günlerimin gitgide yok olduğunu biliyorum
...
nasıl bir soylu boşluğa kanayorum