Kargaşa.
Anılacak günlerim olmadı mı benim?
Ayaklarımın korkusuzca çiçeklendiği,
silâhıma yapışıp sabahın serinliğini beklediğim,
kuzey gemileriyle sağır olduğum günler,
sepet örmeyi unuttuğum günler olmadı mı?
Ey geceyi ve kahverengi bir düzeni taşıyan ellerim!
Yüzümün uğultusuyla şaşırtın beni.
O karanlık ormanı yangına vurun.
Çünkü ben
Kargaşa. Anılacak günlerim olmadı mı benim? Ayaklarımın korkusuzca çiçeklendiği, silahıma yapışıp sabahın serinliğini beklediğim, kuzey gemileriyle sağır olduğum günler, sepet örmeyi unuttuğum günler olmadı mı? Ey geceyi ve kahverengi bir düzeni taşıyan ellerim! Yüzümün uğultusuyla şaşırtın beni. O karanlık ormanı yangına vurun. Çünkü ben de kaçarken ardımda kalanları yakıyorum. Ama iyi biliyorum yıldızları, ama yıldızların tanrıların da üstünde parladıklarını, anılacak günlerimin gitgide yokolduğunu biliyorum.
Kargaşa. Ve kolayca yıkılan inançlarım benim, benim en sağlam, en dağınık ellerim. Sabahı nasıl tetikte bekliyorum. Şafakla damar damara seviştiğini görmek için bilgeliğin. Ve onarıyorum nasıl hızla kendi gücümü. Nasıl bir soylu boşluğa çılgınca kanayorum. Ey yangınlar artığı! Her yangından arta kalan bir şey, her yangından arta kalan gerçek şey
çoğalt beni.
❝Bütün renklerimi siliyor dışardaki yağmur
derin bir bıçak izi olduğum için *
artık beyaz bir yumruk gibi kaldım diye
hayatın karşısında
bütün kurnazlığımı siliyor dışardaki yağmur. ❞
Üç Zor Mesele ile zihin âlemini okumaya başladım .
Şiirleri yıllardır kulaklarımla şahit olduğum , kalbimle inandığım bir yere sahipti velâkin
''Ey geceyi ve kahverengi bir düzeni taşıyan ellerim!
Yüzümün uğultusuyla şaşırtın beni.
O karanlık ormanı yangına vurun.
Çünkü ben de kaçarken ardımda kalanları yakıyorum.
Ama iyi biliyorum yıldızları,
ama yıldızların tanrıların da üstünde parladıklarını,
anılacak günlerimin gitgide yokolduğunu biliyorum.''