sad

Gelecek için şu anı feda etmeye alıştınız. Günün birinde o parlak gelecek kapımızı çalana kadar şu ana katlanmayı doğal kabul ederiz. Sadece varış noktasına değer verdik ve yolculuğun keyfini çıkarmanın önemini gözden kaçırdık. Ancak hayatlarımız akıp giderken, katlandığımız şu anın, hayallerimizin geleceğine uzanacağı bir zamanın gelip çatacağından şüphe duymaya başlarız. Hayaller gerçek olsa bile onları elde etmek için ilişkilerimizden, sağlığımızdan ve mutluluğumuzdan feda ettiklerimize değecek midir? Peki ya ulaştığımız hayal bizim değil de anne babamızın ya da öğretmenlerimizin hayaliyse? Ya kendimizi sadece toplumun başarı ölçeğiyle ölçtüysek?
Reklam
İşte yine insanların birbirlerinin hayatlarını zehredeceği harika bir gün! İnsanların birbirine zehredemeyeceği hiçbir şey yok. Sağlık, itibar, neşe ve istirahat! Bunları genellikle ahmaklıktan, anlayışsızlık ve dar kafalılıktan yapıyorlar, ancak onların söylediğine göre bunu iyi niyetten yapıyorlar. Bazen önlerinde diz çöküp kalplerini bu kadar öfkeyle doldurmamaları için onlara yalvarmak istiyorum.
Hayatın tadını çıkartmak için insanoğluna üstünde durulabilecek küçücük bir toprak parçası yeterlidir, altında yatmak içinse daha az.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dev dağlar beni sarar, önümde uçurumlar açılır, dereler yağmur suyundan taşar, aşağıdan nehirler geçer, orman ve dağ yankılanırdı, hepsinin, tüm bu akıl almaz güçlerin toprağın derinliklerine ulaştığını görüyordum, yeryüzünün üstünde ve gökyüzünün altında çeşitli canlılar yaşıyordu. Her şey, her şey binlerce biçimde yerleşiyor, insanlarsa bir yandan küçük evlerin içine sığınıyor ve yuva kuruyorken, akıllarınca tüm dünyaya hükmediyorlar! Zavallı budala! O kadar küçüksün ki, her şeye bu kadar az değer veriyorsun. - Ulaşılmaz dağlardan ayak basılmamış ıssız yerlere, meçhul okyanusun sonuna kadar, ebedi yaratıcının ruhu esiyor, onu işiten ve yaşayan her toz zerresine seviniyor. - Ah, o zamanlar üzerimden uçan bir turnanın kanatlarıyla sonsuz denizin kıyısına, sonsuzluğun köpüklü yaşam kadehinden içmeye ve bir an olsun göğsümün sınırlı gücünde, her şeyi kendi içinde ve kendinden yaratan varlığın sonsuz mutluluğundan bir damla da olsa hissetmeye ne çok özlem duymuştum.
Yapamadık, korktuk, korku her zaman iyi bir akıl hocası değildir,
Reklam
Reklam
118 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.