Yıldız TAŞLIOĞLU

Volkanların çelişkisi hem yıkımın hem de yaşamın sembolü olmalarıydı. Yavaşlayarak soğuyan, katılaşan lavlar zamanla toprağa -verimli, bereketli bir toprağa- dönüşüyordu. Nora o an bir kara delik olmadığına karar verdi. Aslında bir volkandı. Volkanlar gibi o da kendinden kaçamazdı. Olduğu yerde kalıp çorak toprakları zenginleştirmek zorundaydı. İçinde bir orman büyütebilirdi.
Sayfa 280Kitabı okudu
Reklam
Hayatın bazen bize tuzak gibi gelmesi aslında zihnin oynadığı bir oyundu.
Sayfa 263Kitabı okudu
Neye baktığın değil, ne gördüğün önemlidir.
Sayfa 254Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
… ama sevgi olmadan hiçbirinin anlamı yoktu. Nora kök yaşamını düşündüğünde, esas sorunun, onu kırılgan yapan şeyin aslında sevgi eksikliği olduğunu anladı. …. Ne kimseyi sevmiş, ne de sevilmişti. Kendi içi de, hayatı da bomboştu; yalnızca umutsuzluğu hissedebilen bir robot misali oradan oraya gidip normal bir insan gibi davranıyordu. Yalnızca en temel gereksinimlerini karşılıyordu.
Sayfa 243Kitabı okudu
Reklam
Reklam
394 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.