Öyle bir İstanbul ki aşk, Milyon yükü insan seli Tarifsiz, tarifesiz, çamurlu Kamusal alanların iç işleri. Ne zaman sevsen bahar Ne zaman yağmuru övsen, Sel mağduru mahalleler.
Öyle bir İstanbul ki aşk, Tüm şarabi şairlerin Cümle uyakları, Yalnız yaşadığını yaşayan, Hayal şehirlere mahsus Bir yalnızlık içeren, Epeyce rutubetli, Sanki kimseyi ıslatmayan bir yağmur şekli...
Reklam
Yas dudaklı çocuklar gibiyim hani şımarmaya takat bulamayan...
Sayfa 35
Üstünden deneyim geçen her şey paslanır. Günahlar vicdanın izin günlerinde Sokaklarda palazlanır Bir tutuşma varsa ortada Parmakların izi kalır.
Oysa nihavent şarkılar içerken İsli Çırağan gecelerinde, Yeşim tadında sohbet, İçine ten katılmış merhamet Salgı ve sevgi ikliminde Dört başı mamur bir rehavet. Aşk işte, Bazen eksik, Bazen müebbet.
Şimdi iki ıslak yara gibi gözlerinde, Bir zamanlar beni sevdiğinden, Eser kalmamış.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.