Öyle bir İstanbul ki aşk,
Milyon yükü insan seli
Tarifsiz, tarifesiz, çamurlu
Kamusal alanların iç işleri.
Ne zaman sevsen bahar
Ne zaman yağmuru övsen,
Sel mağduru mahalleler.
Öyle bir İstanbul ki aşk,
Tüm şarabi şairlerin
Cümle uyakları,
Yalnız yaşadığını yaşayan,
Hayal şehirlere mahsus
Bir yalnızlık içeren,
Epeyce rutubetli,
Sanki kimseyi ıslatmayan bir yağmur şekli...
Oysa nihavent şarkılar içerken
İsli Çırağan gecelerinde,
Yeşim tadında sohbet,
İçine ten katılmış merhamet
Salgı ve sevgi ikliminde
Dört başı mamur bir rehavet.
Aşk işte,
Bazen eksik,
Bazen müebbet.