Pasta filan ister misin. Dur Kaça bastığını söyleme , ben tahmin edeyim. Bence sen otuz otuz beş gibisin Maksimum otuz beş. Otuz altı olsan bilirim anlarım. Çünkü ben kendi yaşımda birini hiç görmedim. En son bir kadınla otuz beşinde ayrıldım. Onunla bir yada iki doğum günü kutladık. Ne hediye aldığımı şuan hatırlamıyorum. Kesin iyi bir şeydi
Kendimi denize atamam. İçimi suyla doldurup seni oracıkta boğamam. Çık içimden ruhumdan güzellikle söylüyorum bunu sana. Bizim için hiç iyi bir şey olmayacak. Başka bir hikaye geç. Hava ne kadar güzel. bu gece seni istemeye gelecekler... Sene 2010 belki 11 kimbilir .. ): beyaz olarak doğdun .. Kırıkkale gibi bir yer senin gelişimin için uygun
Reklam
Unuttum desem de inanma, baktığım her yerde görüyorum seni, aynalarda bile karşımdasın. Her şeye rağmen yine de sen dediğim her gün kaybediyorum yeniden. Yorgunum, ve yıllarca dinlensem bile geçmeyecek gibi.
Ufka baktı. Gözleri çok güzeldi. Gökyüzü kadar mavi ve bir o kadar da sonsuzdu. Fakat bu güzel gözlerde ayrı bir hüzün vardı. Kendisi sessizdi, gözleri de sessizliğinin süsü. "Gitmek istiyorum buralardan. Çok uzaklara, tanıdığım kimselerin beni soramaya bile gelemeyeceği bir yere." "Neden buradan ayrılmak istiyorsunuz hanımefendi? Çok güzel bir tepe. Her taraf yeşillikler ile dolu, mevsimler ile süslü. Her sabah çiçekler sizi izliyor ve kuşlar sizi selamlıyor." Sakince, bir piyanodan çıkan en hafif melodi gibi hoş bir sesle gülümsedi. "Olaya çok duygusal bakıyorsunuz. Fakat ben bu kadar duygusal yaklaşamıyorum. Artık selamını alamıyorum kuşların, çiçekler ile göz göze gelemiyorum. Ne yeşillikten bir zevk alıyorum, ne de mevsimlerin gelip geçtiğinin farkına varıyorum. Sadece soğukluk hissediyorum. Küçük bir kafes gibi. Her sabah kalkıyorum. Yatağımı topluyorum. Kahvaltımı yapıyorum. Sonra var ise ev işlerini yapıyorum. Misafir gelirse önlerine yemeği tabak ile koyuyorum. Gelmezler ise kendi tenceremden yiyorum. Biraz televizyonu açıp seyrediyorum. Fakat televizyonu kapattığımda Her şey sona eriyor. Sanki her zaman okuduğum bir kitabı bitirmek ve tekrardan aynı kitaba başlamak gibi. Her gün aynı döngünün içine tıkılıp kalıyorum. Bir şeyler yapmak istiyorum fakat Bir süre sonra tıkanıyorum. Ne yapacak bir şey ne de oyalancak bir şey buluyorum. O günkü kalkma amacımı kaybediyorum. Etraf sessizleşiyor, gözlerim tekrardan bu tepelere kayıyor. Bu tehditkar tepelere. Ve yine kalbim sıkışıyor... Galiba burası öleceğim tepe."
Zaman izimizi,İkimizi sildi...
Okumak istiyorsan önce şarkıyı aç: Kahraman Deniz-Sondurağım Yazsam sayfalarca Dökülsem sokak sokak Ağlasam hıçkıra hıçkıra Perişan perişan Olsam harabe viran Dağıtsam yıksam
60 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.