Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gece göğü, hayatım boyunca beni büyüledi. İlk aşkım da yine oydu. Çocukken bizlere cinlerin, ejderhaların ve cadıların muhteşem hikâyeleri anlatılırdı; ancak bana göre evren, tüm peri masallarından daha sihirliydi.
Hayat korkulacak bir şey; korkutucu olmasının bir nedeni var ve o neden de şu: Hangi dalın gittiği yolu seçersek seçelim, yine o çürümüş ağacız.
Reklam
Parçalanmış bir ceset gibi gece. Gecenin örttüğü sıradan çıkarcıların bizi zincirleyen askeri disiplinleri altında görkemli korkular yaşıyoruz. Her surata bir polis noktası! Mana sürtüğü bir nesiliz artık. Birer korkuluk gibi dikili duruyoruz kendi doğrularımızda. Evvela kim öldürülecek? Kimin sinir iplikçiklerine elektrik verilecek? Kimler adına savaşacağız yine?
. "Gözlerinin sınırsız mehtabından yine bu gece yıldızlar yağıyor şiirime..."
Sayfa 106
Bir akşamdı. Yine bir akşam. Çok eski bir şiirin duygusundan süzülmüş gibi.
Yazmak üzerine bir şey daha söyleyeyim. Bu son. Benim için yazmak son derece ıstırap verici bir eylemdir. Bir ay zaman harcayıp tek satır bile yazamadığım olur; bazen de üç gün üç gece boyunca hiç durmadan yazıp, sonra yazdıklarımı okuduğumda tamamen çuvalladığımı fark ederim. Tüm bunlara rağmen, yazmak eğlenceli bir uğraştır. Çünkü yaşamanın
Reklam
Kaçıp gitmek istediğiniz yerin kaçtığınız yerle aynı olduğunu görmek tam bir aydınlanmaydı. Hapishanenin bir yer değil, bakış açınız olduğunu anlamak. Deneyimlediği, birbirinden apayrı hayatlar içinde, en köklü değişim hissinin ancak kaçıp gitmek istediği hayatta yaşanabileceği, Nora'nın aldığı en garip dersti. Başladığı ve dönüp dolaşıp yine
Bir Şey Öğrendim **(Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır)** Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya
Nora ansızın içinde bir şey hissetti. Kutuptaki o adada ayıyla karşı karşıya geldiğinde hissettiği kadar gerçek bir korku. Hissettiği şey yüzünden duyduğu bir korku. Sevgi yüzünden. İnsan en iyi lokantalarda yemek yiyebilirdi, bütün hazlardan payına düşeni fazla fazla alabilirdi, Sao Paulo'da sahneye çıkıp yirmi bin kişiye şarkı
Güneşten ağır ağır gölgeye geçilir gibi, pek de anlamadan akşam olur gibi, ışıklı, neşeli bir yüzden kederlere geçti Aziz Bey. Kederli bir mazisi oldu. Burnu havada, başı dikti hep. Başka türlü yaşamayı beceremediyse de, o gece Haliç' in kirli sularına bakarken anladı ki aslında hep öyle sanmış. Oysa şiddetle yanılmış. Ve yine anladı ki hayatı zaten tümüyle bir yanılgıymış.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.