Bu sabah... Bir süre öncesi...
"Sabahın köründe dışarı çıkmışsınız, kimsecikler yok... Yalnızca kediler ve köpekler var... Sokakta bir kedi size doğru bakıyor, öyle şaşkın öyle tuhaf bakıyor... Süzüyor sizi, bu da nedir, ne biçim bir şeydir, güvenli midir, tehlikelidir midir... Uzun uzun bakıyor size... Çok dikkatli, her an harekete geçmeye hazır... Ben de bir an duraksıyorum. O kediler gibi izliyorum onları... Bakışıyoruz uzun bir süre... Anlamaya çalışıyoruz birbirimizi... Sonra içimden bir kahkaha patlıyor, içinde bulunduğumuz duruma... Sonra yine gülüyorum, gülümsüyorum... Uzun sürse ya bu diyorum... Zira fazla hüzün var, fazla acı var... Devamında ise... hayatın güzelliklerini hatırlatan hep böyle şeyler olsa ya diyorum..." (Jack Brighty)
Çok içten...
"Daha çok gençken herkese güvenebileceğini sanırsın. Ve senin olanlardan da kolayca vazgeçebileceğinin yanılgısına kapılırsın. Belki vazgeçmeye de çalışırsın fakat yine de yapamazsın. Ayrı olursun, gidersin. Gittiğin gibi de kapıyı tekrar çalarsın. Ama zil çalışmaz. Kimse duymaz. Kapının bir tarafında sen olursun, diğer tarafında o. Fakat
Reklam
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Sayfa 273Kitabı okudu
108 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 7 days
Kitabın ilk iki bölümün de beklenmedik bir şekilde geriye bağlandı konu orası çok güzel olmuş, sonrasında gelen bölümler eh işte dedirtti, başından sonuna kadar acı, hüzün,gam ve keder vardı. Malesef bazı yerlerde okumak için okuduğumu söylemem gerek, ama yine de kısa bir kitap zaten iyi tarafları için en azından okunabilir. İyi okumalar dilerim.
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197.5k okunma
Aydınlana aydınlana kandil gibi yanıyoruz çok şükür...
Şimdi yine, ölümün bizim zeki ve büyük abimiz olduğunu, doğru zamanı (bizden) iyi bildiğini ve hiç şaşmaz şekilde onunla (ölümle) muhatap olacağımızı hatırladım birden. Ve şunu anlamaya başladım ki; acı ve hayal kırıklığı ve hüzün bizi keyifsiz ve değersiz ve onursuz yapmak için değil, bizi olgunlaştırmak ve içsel bir aydınlanmaya yükselmemiz için vardır.
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
mayıs bizim ülkemizde bir kuştur durmadan öter öter öter
"Edebiyatın bir insanda işkence duygusunu yok edemeyişine şaşıyor insan. Olmaz öyle şey. İyi bir edebiyatın olduğu yerde işkence mişkence olamaz." "Ahmet abi, güzelim, bir mendil niye kanar Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar Mendilimde kan sesleri." "Sanırım hüzün, gerçek acıların izdüşümüdür." ||
Gülünün Solduğu Akşam
Gülünün Solduğu AkşamErdal Öz · Can Yayınları · 20216.6k okunma
Reklam
Bir Şey Öğrendim ( Her Şey Olmuş Bir Hiç Tarafından Yazılmıştır)
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay başka yeteneklerimizi geliştirmiş bazı teknikleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış sevmeyi daha iyi becermiş paramızı daha iyi idare etmiş daha popüler biri olmuş o gruptan ayrılmamış avustralya'ya gitmiş kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı dilemek çok
Sayfa 271Kitabı okudu
Ne kadar acımasızca geçiyor zaman Ne kadar acımasızca son birkaç seneni gram hatırlamazken çocukluk anıların net bir şekilde gelir gözünün önüne de acıtır seni Ve bir gün biter Gözyaşları kalır geriye Bir müddet akarda onlar da durur Sonra hatıralar kalır Hatıralar avutur Hatıralar mutlu eder Hatıralar acıtır Hatıralar hüzünlendirir Ve hatıralarda
Bir Şey Öğrendim
Yaşayamadığımız hayatların yasını tutmak kolay. Başka yeteneklerimizi geliştirmiş, bazı teklifleri kabul etmiş olmayı dilemek kolay. Daha çok çalışmış, sevmeyi daha iyi becermiş, paramızı daha iyi idare etmiş, daha popüler biri olmuş, o gruptan ayrılmamış, Avustralya'ya gitmiş, kahve teklifini reddetmemiş ve daha çok yoga yapmış olmayı
Yine burdayım karanlıktayım Bu karanlık ne kadar kara Tüm ışıkları yutan bir cehennem mi bu Kendi karanlığımda yanıyorum İmdat diyesim var Ama ben bu acıya mecburum sanki Beni ben yapan şey bu acı Hamurumda var bu yazık bana Ben en çok kendime acıdım Kendine acımak ah zavallı ben Ruhumda bir hüzün var benim, Bir virüs gibi hızla çoğalıyor . Hastalanıyorum ben . İmdat diyesim var çok fazla . Boğuluyorum her iyi olmaya çalıştıkça . Arsızım ben mutlu olunca, bugünleri unutacak kadar Hüzünde bana bir o kadar sadık işte Ben her ondan gittikçe o koşar adımlarla bana geldi Az kaldı bir gün iyiler kazanacak Ben ahmak bir fakirim Umutta bana bir o kadar sadık kapımdan hiç gitmez biliyorum Gülümsemek dileğiyle 🙃
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.