...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 14 days
Martin EDEN - Jack LONDON (Okumadan Ölmeyin!)
Tam, "Dur, daha yeni tanıdım seni!" derken kitabın bitmesiyle ellerimden kayıp giden bir arkadaş oldu Martin Eden benim için. İncelememe başlamadan önce bir itirafta bulunmak istiyorum: Bu eseri spoiler vermeden inceleyecek kadar yeterli görmüyorum kendimi. Ona göre okuyun ki incinmesin hayat mücadelesinde yorgun düşmüş yüreklerimiz.
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202390.5k okunma
Reklam
Evet evet burası kitap uygulaması..
Uygulamada epeydir gördüğüm bir durum var: "Burası kitap uygulaması böyle şeyler paylaşamazsınız." şeklindeki parmak sallamalar. Neden herkes her konuda çok bilgili, yetkili, erdemli, söz söyleme sahibi hissediyor kendini? Sürekli insanlara ne yapıp ne yapmamalarını söyleyecek, onlara sınır çizecek gücü size veren ne ki? Fotoğraf
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 12 hours
Son zamanlara okuduğum en etkileyici kitap olduğunu söylersem, kesinlikle abartmış olmam. Kitabın türü korku değil; korkuyorsunuz. Kitabın türü dram değil; ağlıyorsunuz. Kitabı okuduğum an etkilendim ama bundan daha fazlası olacak. Hepsi birbirinden farklı olan her bir kitabı elime aldığımda aklıma bu hikâye tekrar tekrar gelecek ve yine
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 202289.2k okunma
ALO 188
Mistik eğilimleri olan saplantılı bir matematikçi bir gün rüyasında yüz seksen sekiz sayısını görür. Ve rüyasının devamında küçük bir çocuk gü￾lerek ona şöyle der: “Bu sayının ne anlama geldiğini çevrendeki herkes bilecek ama sen bil￾meyeceksin!” Matematikçi uykudan uyanır uyanmaz bu sayının peşine düşer. Çünkü onun inançlarına göre hiçbir
Lise sondaydım.. Felsefe hocası derse girdi, "arkadaşlar bana pisliğin tarifini yapar mısınız?" dedi. Birer birer cevap verdik ama hoca hiçbirimizin cevabını doğru kabul etmedi. "O zaman siz yapın tarifini hocam." dedik.. Hoca ayağa kalktı ve; "Pislik bulunmaması gereken yerde bulunan şey veya kişidir." Diye bir tarif yaptı... "Nasıl yani?" dedik "Çok kolay arkadaşlar."dedi.. "Örneğin annenizin saçını öper ve koklarsınız. Ama o saçın bir tek telini dahi yemek tabağınızda görseniz iğrenirsiniz ve o saç pislik olur." Yine tabağınızdaki yemeğinizi yağına ekmek banarak yersiniz ama o yağın bir damlası bile elbisenizin üzerine damlarsa o yağ artık pis olur." "Ve bir kimse bulunmaması gereken bir makamda bulunuyorsa eğer, unutmayın ki o da bir pisliktir." #Alıntı
Reklam
1000Kitap'ın büyük sorunları sıralı tam liste:
1- Kitapla alakasız, anket iletilerinden geçilmiyor. 1k özünden kopuyor. Alıntılar, incelemeler, arka planda kalıyor. 2- 'Keşfete bi giriyorsun, saçma sapan bir sürü şey'. Bi tane güzel paylaşım okuyamıyorsun. 3- Keşfette 4 sekme var. En yeniler yükselenler ilgi görenler vsvs. Bunlar ne işe yarıyor, hangisine bakmalıyım. Yüksenlelere sn başına 100
Okursanız sevinirim
#186359987 Bayan değil kadın... Ama neden? 1 - Kadın, dişi cinsiyetinde olan yetişkin insandır. Erkek, eril bireyi tanımlamakta kullanılır. 2 - Kadın ve erkeğin küçük boylarına, kız ve oğlan denir. 3 - Bir erkeğe ‘erkek’ denildiği her durumda, kadına da ‘kadın’ denir. 4 - Bayan yalnızca bir hitap şeklidir. Cinsiyet yerine kullanılamaz. “Bayanlar kırılgandır ama erkekler dayanıklıdır,” “Erkekler tuvaleti sağda, bayanlar solda” denemez. 5 - Bilgi formlarında cinsiyetinizi belirtmeniz gereken yerde genelde iki hane vardır. Bunlardan biri ‘bayan’ diğeri ‘erkek’ şeklinde hazırlanmışsa, o formu doldurmayın. 6 - Yolda bir kadınla konuşmanız gerektiğinde elbette “kadın/karı/kız/ hatun bakar mısınız?” demeyeceksiniz. “Erkek/adam/herif bakar mısınız?” diyor musunuz? Hayır. O halde altını çiziyoruz: Konu, hitap yerine geçen ‘bayan’ değil; cinsiyet yerine kullanılan ‘bayan.’ 7 - Yalnızca hitapla kısıtlı durumlarda, ‘hanımefendi’ ya da ‘bayan’ denilebilir. Bir kadın olarak şahsi önerim ‘hanımefendi’ diye hitap edilmesidir. 8 - Bayanlar reyonu, bayan milletvekilleri, bayanlar voleybol takımı, bayanlar tuvaleti gibi birliktelikler yanlış, onları lütfen ayırın. 9 - Kadın demek ayıp değil. Ayıp olan, ‘kadın’ kelimesinin çağrışımlarını ‘ayıp’ bulup, bir cinsiyeti nazikleştirmeye ya da ‘bayanlaştırmaya’ çalışmak. Bayan, kadın olmanın ayıp sayıldığı gerici anlayışın kelimesidir. 10 - Yine karıştırırsanız, şuradan aklınıza gelsin: Günün adı, ‘8 Mart Dünya Bayanlar Günü’ değil, ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü.’ Işıl Cinmen
Okursanız sevinirim.
Fakirin biri Peygamber efendimize tabakta bir salkım üzüm getirdi. Efendimiz (s.a.v.) bir tane aldı yedi. Tebessüm etti. Fakir sevindi. Bir tane daha yedi ve yine tebessüm etti. Sahabeler ona bakıyordu. Tek tek yedi ve tebessüm etti. Herkes "Acaba bize neden buyur etmedi" diye düşünürken bütün salkımı tebessüm ile yedi ve bitirdi. Fakir sevinerek kalkıp gitti. Sordular : Ey Allah Resulü; Neden bize de ikram etmediniz o salkımdan? Buyurdu ki : Üzümler çok ekşi idi. Ama ben o fakir üzülmesin diye tebessüm ederek yiyordum. Size versem yüzünüzü ekşiteceğinizden ve fakirin üzüleceğinden korktum.
375 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 6 days
FİKRİN FAHİŞELİĞİ
Yeğenim henüz iki yaşında, adı Muhammed. Parka doğru yol alıyoruz. Ailenin ilk torunudur kendisi. Bir dediği iki edilmiyor haliyle. Parkta oynayan çocuklar görüyoruz. Hallerine bakınca Suriyeli ya da Afgan olduklarını anlıyorum. 3 çocuk kendi aralarında top oynuyorlar. Topları bizim tarafa doğru geliyor. Tam yanımıza gelince Afgan oldukları belli
Uçurtma Avcısı
Uçurtma AvcısıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2021164.3k okunma
Reklam
Bir tek sen gördün içimde acıyan yerlerimi.
Ahh uykusuz ve yorgun kalbim ah !... Bilirim kırıklarını toplamaya bile fırsat bulamadan, Kuru bir ağaç dalı gibi defalarca kırdılar seni. Serçe kadardın, dağlar kadar acılarla yordular seni. . Sen yine de her şey yolunda rolü yapmaya, Hiç kırılmamış gibi tıkır tıkır atmaya devam ettin.
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka, Berlin'de bir parkta yürürken, çok sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan küçük bir kız çocuğuyla tanışır. Kafka, çocukla birlikte bebeği uzun süre arar ve başarısız olur. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmak istediğini söyler. Fakat yine bebeği bulamazlar. Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verir. Mektupta "Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım", diyordu. Böylece, Kafka'nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başlar. Kafka, küçük kızla her buluşmasında bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektupları okur ve akabinde çocuğun çok mutlu olduğunu görür. Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak dükkanına uğrar ve bir tane bebek satın alır. Daha sonra kız çocuğu ile buluşmaya gider. Bebeği çocuğa uzatır. "Ama hiç bebeğime benzemiyor," der kız. Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektubu çocuğa verir: Mektupta “Seyahatlerim beni değiştirdi." yazmaktadır. Küçük kız yeni bebeği kucaklar ve onunla mutlu bir şekilde evine gider. Bir yıl sonra Kafka ölür. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup bulur. Mektupta şöyle yazmaktadır: "Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek." İmza Franz Kafka.
272 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Dorian Gray'in Portresi /Ruh sağlığınıza dikkat edin!
"Olmasaydı sonumuz böyle!" Şiştt... Sakin. Spoiler falan vermedim. Ama ne olur benden bu kitabı spoiler vermeden incelememi beklemeyin, yine de elimden geleni yapacağım. En son Martin Eden beni bu kadar yakmış, yıkmıştı. Ama Martin için üzülmüştüm o kitapta. Bu kitapta kime tutunduysam kaldı elimde. Ağaca güvendim çürüdü. İnsana
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372.7k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.