Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sisypus, bir günah işleyerek büyük Tanrı Zeus'u kızdıran bir Yunan kralıdır. Corinthe kralı Sisypus, bu yüzden ağır cezaya çarpılır: Her gün iri bir mermer kayayı bir dağın tepesine çıkarmak zorundadır. Koca taşı, büyük kuvvet sarfıyla ve şiddetle yorularak tepeye ulaştırır. Fakat taş yine Tanrı emriyle oradan yuvarlanıp dağın eteklerine düşer. Düşen taşı Sisypus tekrar yokuşa sürer, tepeye çıkarmaya koyulur. Anlaşılır ki bu mitos'da hayat yükünü her gün yeniden yüklenen insan'ın bitmez tükenmez mâcerası söylenir.
|Birinci ciltten,3|
720 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
on üç'ü bağlamak.
Merhabalar yeniden, hemen incelemeye geçiyorum... Aşırı slowburn destekleyen biriyim ben, o yüzden 2000 sayfa olsa da okurum, sıkıntım yok sayfa sayısı ile alakalı. Birde ben aşırı duygusal bir insanımdır, tatlış sahnelere bile ağlarım ama bu kitapta gözlerimin şiştiği ana kadar ağlamayı beklerken sadece 2 sahnede gözlerim doldu + sonda bir iki gözyaşı döktüm. İlk 100 sayfası berbattı, 400tl boşuna mı verdim diye hallendim hep ama sonra gerçekten bu kitap mutlu etti beni. Yaş farkı rahatsız edici, kitabın arkasına uyarı koymaları da lazım. Ama hikaye güzeldi. 10 üzerinden 7.5 veya 8 verebilirim kitaba. SPOİLER Kitapta son sahnede çok kırıldım. O annenin yüzünü şeytan görsün. Çocuklarını seçmeyeceğinden eminim, o aptal adama gidecek yine! Son sayfalarda Johnny Shannon'a haksızlık etti. Kız onun yanında kalmak için babasının onu öldürmesini bile göze aldı ama Johnny ona lüzumsuz şekilde kaba davrandı. Neyse ki bunu sonradan fark etti. Ama Johnny ilaç etkisindeyken kızın sadece "Babam" dediğini hatırlaması çook sinir bozucu. Oğlum, az daha zorla hadiii! Hatırlaman lazım! Ama o ilaç etkisinde olduğu tüm bölümü güle güle okudum. Eğlendirdi beni. Ben kitapların sonunda hep en sevdiğim karakteri belirlerim. Bu kitapta ise en sevdiğim karakter(ler) Gibsie ve Shannon'du. Gibsie çok komik biri bence, güldürdü beni. Shannon ise "Keşke benim kızım olsaydı da ona çok iyi baksaydım" diyip durduğum bir ponçik oldu. Çok seviyorum, çook! Shannoncuğum… Güzeldi kitap, beğendim ben. Öneririm, ama kesinlikle 18+ unsurlar var, cinsellik olsun zorbalık olsun.
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü Bağlamak
Chloe Walsh
Chloe Walsh
On Üç’ü Bağlamak
On Üç’ü BağlamakChloe Walsh · Martı Yayınları · 2024289 okunma
Reklam
Yaşam gerçek olmayan ne varsa sende, her gün sana onu gösterir. Gelen hep sensindir. Hep kendini getirir sana,”Kendine gel!”diye. Bütün o savunmaların, saklanmaların ne denli boş olduğunu sana yeniden, yeniden gösterir. Yine yakalanırsın, yine gelir kapına. Çünkü “soru”n hep aynı yerden gelir: Kendinden. Bu nedenle cevapları dışarda arayarak değil, kendini OKUYARAk çözebilir insan. Yaşam senin için aslında hep tek ve aynı soruyu yineler: “Var mısın?”
Sayfa 330Kitabı okudu
Kürk Mantolu Madonna
Romanı ikinciye okuyorum yine yeni yeniden içimde bir hüzün oluştu ve duvara boş boş bakıyorum. Maria Puder'in hasta olduğu zaman yatakta o boşluğa baktığı gibi.
Yine,yeni,yeniden..
"Hayat tıpkı bir kadının saçları gibi bukle bukle, kendi yolunda uzayacaktı. Işıltılı yerleri parlayacak, karanlıkta kalan yerleri ise görünmeyecekti. Her ne kadar tarayıp düzleştirsek de yollar yine ve yeniden kıvrılacaktı."
Reklam
İnanna/İştar'ın hikayesi aslında bir "kendi kendini tanrıça yapma" hikayesidir. Eski Tanrılardan yani On İkinci Geze gen' den gelen ilk astronotlardan biri ya da en azından onlardan birinin ilk doğan kızı olmamasına rağmen; yine de en üst rütbe ye yükselmeyi başarmış ve sonunda On İkiler Panteonundaki tanrılardan biri olmuştur. Bu noktaya gelebilmek için İnanna kurnazlığını ve güzelliğini acımasızlıkla birleştirmişti; o, hem savaş tanrıçası hem de aşıkları arasında tanrılar kadar insanlara da yer veren aşk tanrıçasıdır. Ve gerçek bir ölüm ve yeniden dirilme olayının tam merkezinde yer almıştır.
Ah, geçmişi yok sayıp yeniden başlamak, tüm bu iğrençlikler olmadan önceki hayata dönebilmek, yine onbeş yaşında olmak, hep hayal ettiği gibi sevilerek ve severek yaşamak ne harika olurdu.
Sayfa 287 - İş Bankası Kültür Yayınları, 5. BaskıKitabı okuyor
Hiçbir zaman umut ağacının dalına ipimi bağlamamam gerektiğini yine ve yeniden hatırlatıyor hayat bana. İşte diyor insan unutmak güzel bir yerde fakat hayattan alınan dersler hiçbir zaman unutulmamalı. En korunaklı deftere en kalıcı mürekkepler ile yazılmalı. Yanlışa düşmek elbette Ademeoğlunun kaçınılmaz sonudur, bunu adım gibi bilirim. Bildiğim
Ben, her edebiyat metninin çevirisini yapmaya aday olduğum andan itibaren, adaylığımı anadilimde o eserin aslına en çok yakışabilecek bir "sanat eseri" yaratmaya koyduğumun bilincinde oldum. Başka deyişle, uğraşıma hiçbir zaman yalnızca bir tür teknik gözüyle bakmadım. Yazarın ya da şairin, yani sanatçının elinden çıkma metni, bir başka dilde yine sanat eseri değerini taşıyabilecek bir düzeyde "yeniden-üretmek".
Sayfa 17 - İthaki Yayınları, 2022, 1.Baskı, Önsöz (Ahmet Cemal)Kitabı okuyor
Reklam
136 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Tuna Nehri'nden Kahire'ye uzanan bir coğrafyanın insanlarını canlı portreler halinde betimleyen fakat betimlerken toz pembe bir masal halinde değil de geleneksel yani gerçekçi bir anlatımla sunan realist bir kitap. Baş karakterimiz Stavro'nun annesi ve ablasıyla birlikte geçirdiği çocukluğun güzel yanlarını anlatırken bir yandan da babasının ve abisinin dayaklarıyla birlikte yaşamının acı yanlarına şahit oluyoruz. Annesinin ve ablasının kaybolmasıyla Stavro'nun hayatı yeniden şekilleniyor. Özgürlüğü için çektiği acıları, insanlara güvenip de esir olmasını, küçük yaştan itibaren tüm acıları yaşayıp yaşamına son vermek istemesini ama yine de hayatına giren son insanla yaşama bağlanışı... İnsanlara güvenmememiz gerektiğini, özgürlüğün değerini, esaretin boğucu havasını her sayfada hissederek okudum. Benim için çok ayrı bir kitaptı. Tavsiye eder, teşekkürlerimi iletirim.
Kira Kiralina
Kira KiralinaPanait Istrati · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20201,053 okunma
Küçük prens bir taşın üstünde oturarak gözlerini göğe dikti Acaba dedi bir gün hepimiz kendi yıldızımızı yeniden bulalım diye mi yıldızlar böyle parıldıyor? Gezegenim gör görüyor musun tam tepemiz de ama nasıl da uzaklarda Güzelmiş de yılan ne yapmaya geldin buraya Bir çiçekle başım dertte de Ya dedi yılan Bir sessizlik oldu Küçük Prens yine konuşmaya başladı İnsanlar nerede Çölde biraz yalnızlık duyuyor kişi İNSANLAR ARASINDA DA YALNIZLIK DUYULUR dedi yılan Küçük prens uzun süre yılanı inceledi
Her gördüğümde kalbim bir kez daha parçalanıyordu. Bir kez daha, bir kez daha ve bir kez daha... Sonra yine o yalnızlığa gömülüyorum. Ya da kim bilir, öyle zannediyorum. Düzeldi sanıp bir daha geri dönüyorum. Kafamın içini dolduruyor yeniden. Sonra bir daha... Anlamalıyım galiba artık. Ben yapayalnızdım. Bir başıma.
Günün sonunda, kendinle baş başa kalmaktan kaçamıyordun. Öyle günlerden biriydi. Ne zaman bir gün, gerçek anlamda güzel ya da gerçek anlamda "bir gün" gibi geçse, aklıma onun mavi gözleri gelir, vicdanımla baş başa kalırdım. Böyle zamanlarda hissettiklerimden ya da vicdanımdan kaçmamayı öğrenmiştim. Herkesin dünyada bir kez birine karşı,
"Kendi"mizi yeniden görmek için yine kendi irademizle kendi dışımızdan/ üzerimizden bir bakışa ihtiyacımız vardır
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.