80 syf.
·
Not rated
Son geceniz size şans getirsin...
• Düşünüyorum da insan kendine ne kadar yabancı? Kendimize bu kadar yabancı iken hislerimiz ne halde peki? Robotlaşmış bir şekilde hep aynı şeyleri yaparken bulmuyor muyuz kendimizi? Zweig Olağanüstü Bir Gece’de Tam da kendine yabancı olan bir bireyin ruhsal uyanışını anlatmış. “Gülerek, sohbet ederek dalgalanan bir insan kalabalığın ortasında ben kendi kendimi arıyordum, içimdeki o yitik insanı arıyordum.” Hayatımızın bir kısmında, bizi değiştiren ve insan olduğumuzu hissettiren küçük de olsa bir anın olduğunu fark etmişizdir. Kahramanımız da takvimlerin o "olağanüstü geceyi" gösterdiği sırada kendini buluyor yeniden. Şimdiye kadar hayatının ne kadar boş ve anlamsız geçtiğini ise şu cümlelerle anlatıyor bizlere: "Beni bırakan insanlar, gelen giden kadınlar oldu, her defasında odada oturmuş camın dışındaki yağmuru seyreden biri gibi hissettim kendimi; doğrudan yakınımda olan şeylerle bile aramda camdan bir duvar vardı ve kendi irademle onu yıkacak gücü bulamıyordum."  Zenginliğin, kalabalığın, içinde yalnızlaşan, içindeki hiçbir duyguyu hissedemeyen ve etrafına sürekli rol yapmak zorunda kalan bir adamın öyküsü. Kısa ama bu zaten Stefan Zweig klasiği olan bir durum ve kitap. Birçok eserine hakim olma isteği uyandırıyor okurda.. Kimisi yaşamında kimisi ise bu kitapta olduğu gibi öldükten sonra derlenip yayımlanan kitaplardır. Okura kısa sayfa ve sürede çok şeyin farkındalığını yaşatıyor. Hali hazırda okumayan tüm okurlara tavsiyemdir. Keyifli okumalar...
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202329 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 25 hours
Kadınların gözyaşındaki insanlığımız!
“Başkası olsa kaçıp giderdi. Ama Mam, başkaları onun çektiği acıları çekmesin diye savaşmaya devam ediyor” (Angelina Jolie). Kadınların acı çektiği, hor ve hakir görüldüğü, bir eşya gibi alınıp satılarak istismar edildiği bir dünyada çocukların mutlu olması, erkeklerin mutlu olması, toplumların mutlu ve sağlıklı olması mümkün müdür? Elbette
Yitik Masumiyet
Yitik MasumiyetSomaly Mam · Bilge Kültür Sanat · 2009166 okunma
Reklam
565 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 14 days
Haşlanan Kurbağa Sendromunun Kitabı: Körleşme
İnceleme Öncesi Giriş Notu: Bu upuzun incelemeyi okumak yerine izlemeyi tercih ediyorum diyenler için: youtu.be/c78GXrxi1z8 İlk olarak 1935 yılında yayınlanan Körleşme romanı, modern edebiyatın en önemli yapıtlarından biridir. Bu yapıtı özel kılan etmenlerden biri dili ve anlatım şekli, diğeriyse ana karakterin son derece nadir bir
Körleşme
KörleşmeElias Canetti · Payel Yayınları · 20093,590 okunma
110 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 hours
“Nasıl da yitik hayatlarmış bu bizimkiler, değil mi?”
“Aniden aydınlandım.” der Marianne, ve kocasını terk eder. Ve onun yalnızlığa adım attığı bu korkulu ve cesur günler, bu kitabın kısa ve çok derin anlamlarla taçlandırılmış kısa özetidir. “Daha iyi bir hayat nasıl olurdu” temalı bir ödev hazırlayan çocuğuna bakarken mi düşünmüştür bu kararı kadın, yoksa sürekli uzakta olan kocasının yokluğunda da
Solak Kadın
Solak KadınPeter Handke · Metis Yayınları · 2000548 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
Bir çok denemenin bir araya getirilerek ortaya çıkarılan önemli kitaplardan. Nochlin bu kitabında, sanatın bilinen doğası ve olması gereken doğası hakkında derinlemesine analizlerini sıralıyor. Kitabın özünü ''Neden büyük kadın sanatçı yok?'' sorusu üzerine kurmuş Nochlin. Sorunun cevabını da doğru bir analizle iktidar ve iktidarın niteliğinde
Kadınlar, Sanat ve İktidar
Kadınlar, Sanat ve İktidarLinda Nochlin · Yapı Kredi Yayınları · 202044 okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 12 days
Sanat değeri taşıyan edebi bir eser mi, deseniz, değil... Olması da gerekmiyor zaten. İçinde anlatılan kişiler ve olaylar gerçek hayattan olmasa " yok canım, o kadar da değil, olmaz " derdim. Psikiyatrın izlenimleri ve hastaların yaşadıkları günlük dille, en yalın halle ve doğal ayrıntılarla aktarılıyor. Olayların içine onların gözüyle dahil oluyor, onların düşüncedeki değişimlerini izliyor, davranıştaki çelişkilerini rahatça fark ediyorsunuz. Hep acılı hayatlar, derin izler, yoğun duygular anlatılmış. Günümüzde, günümüze en yakın zamanda hala güçlü ve azimli kadınların bile küçücük mutluluklar, sevgi ihtiyacı, beğeni dileği ve sevgi uğruna çok önemli özverileri var. Bu güçlü kadınlar belki bir süre sonra hayatlarına muktedir olabiliyorlar ama yitik yılları ve geçmişleri kalplerinde derin acılar bırakıyor. Akıllı ve mantıklı olan bu kadınlar, yine duygularına yenik düşüp, zaafiyetlerinin ağır yükü ile yol alamadıkları belki de hayatın öğretisi olarak teselli bulacakları yıllar yaşıyorlar. Peki ne yapmalıyız? Çok zeki, çok başarılı, çok eğitimli, çok kültürlü bile olsak biz kadınlar duygularımıza ve güçlü hislerimize hangi yaşta olursak olalım yeniliyorsak, toplumda yalnız biz değil, erkeklerimiz de bizim kadar önemli bunu bir daha görüyoruz. Hangi güçlü duygu bize yanılgılar yaşatıyorsa o yanımızı onarmalıyız. Sevdiklerimiz, sevenimiz, sevmeyi göze aldıklarımızla aynı duyguda ve aynı yolda yürüyor olmanın huzurunu yaşamak dileğiyle...
Camdaki Kız
Camdaki KızGülseren Budayıcıoğlu · Doğan Kitap · 201924.5k okunma
Reklam
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.