Kadınlar erkeklere göre daha az hata yaparlar ve yaradılış gereği yaptıkları her işi aşırı derecede ve rahatsız edici bir şekilde başarıya dönüştürmeye meyillidirler.
Sorunlara pratik bir çözüm bulmak için boşuna çabalarken, bu düşünceler Doktor’un aklından puslu bir biçimde geçip gitti. Saat neydi? Kulaktan dolma bilgiyle, bu tuhaf yaratığın kafasının arkasında bulunduğunu biliyordu. Tom Driver onu görmüştü ve onu beceriksizce tarif etmişti. O zamandan beri Doktor’un zihninde, Saat Adam’ın kafasına takılı olan ve belki de beyin işlevleriyle bağlantılı olan cihaz yapısında bir şey canlanmıştı. Bu, bir çeşit süper-beyin miydi? Bu sayede, insan düşüncesinin daha fazla seyahat ederek nihai sonuçlara daha hızlı ulaşmasını mümkün kılan, insan beyninin kıvrımlarını
artırmanın bir yolu var mıydı? Anlamlı görünüyordu. Bir şekilde insanın beyin enerjisi, pildeki elektrik enerjisi gibi, depolanmış ve sonra mekanik işlemler aracılığıyla salıverilmiş olmalıydı.
Kim olduğunun etkisinde kalmadan bir itirafta bulunmanı
istiyorum. O an kendini keserken ne hissediyordun? Acı
mı, pişmanlık mı öfke mi yoksa huzur mu? Senin olmayan
bir acıya ait olmak muhtemelen yaranın kendisinden de çok
acı veriyordur. Elinde cam parçalarıyla içinde olduğun bedeni
soluk almadan keserken aldığın hazza bir isim vermiştin
o esnada: Tanrı’yı deneyimlemek! Bir cinayeti intihar haline
dönüştürme mucizesine sahip bir saplantıydın o esnada ve
sırf bu halinle bile olabilecek en kötü şey senin için mucizenin
yerini alıyordu. İnanmadığın bir Tanrı’nın elçisi olarak geldiğin
bu dünyada, tüm hayatını en yalın ve en saf günahı aramakla
görevlendirdin kendini. İnanç perdesi altında savunduğun
küfür ile intiharı bir ibadet haline getirdin ve her yarayı bir
ayet gibi kabul ettin. Şimdi söyle bana, senin bizzat kötülük
olarak gördüğün bu hayata karşı çıkıp ona yeğ kâbilinden
hınç ve öfke ile ete kemiğe bürünmüş savaşı sunmanın anlamı
nedir? Elbette bir anlamı yok, çünkü senin için yegâne
iyilik çürüyüştür.