Sürekli kendilerine ait fikirler edinmeye özendirilmekteydiler, öte yandan giderek yalnızca olayların doğasını yorumlayabilen çağdaş "uzmanların" kölesi oluyorlardı.
Sayfa 115
Platon ve Aristoteles ile birlikte mite karşı Batılı zihinlerin takındığı tedirgin tutum nedeniyle tektanrıcılar belli aralıklarla kendi dinlerini felsefenin akılcı ölçütlerine uygun kılmaya kalkıştılar, gelgelelim çoğu bunun yanlış olduğu sonucuna varacaktı.
Sayfa 99
Killerin var olmaya devam etmeyi "istediklerini" iddia etmiyoruz elbette. Her zamanki gibi sadece rastlantılardan doğan sonuçları konuşuyoruz, eşleyicinin tesadüfen sahip olmuş olduğu özellikler yüzünden meydana gelen olaylardan.
Sayfa 228
Okur Takip Önerileri
Enki ise Atrahasis'i, Shuruppak şehrinin "pek bilge adamını" kurtarmak ister. İkisi arasında özel bir arkadaşlık kurulmuştur, böylece Enki bir tekne yapmasını söyler Atrahasis'e, su geçirmez olmasını sağlayacak teknolojiyi öğretir ona, Atrahasis de tıpkı Nuh gibi göksel bir varlıktan aldığı destekle, ailesini ve bütün canlıların tohumlarını koruyabilir. Ne var ki sular çekildikten sonra görünen yıkım karşısında tanrılar dehşete kapılırlar.
Sayfa 63
...mitos ve ona eşlik eden kuttörenleri, altında ezileceğini hissettiği hayatın acı gerçekleriyle barışık kalmak ve onların etkisinde kalmamak için kullanmıştı.
Sayfa 35
Bir mit avcıya avını nasıl öldüreceğini ya da av gezisini nasıl düzenleyeceğini anlatamazdı, ancak hayvanların öldürülmesiyle ilgili karmaşık duygularıyla başa çıkmasına yardım ederdi. Logos ise etkili, elverişli ve akılcıydı, ne var ki insan yaşamının son değeriyle ilgili sorulara yanıt vermekten de insanın çektiği acıyla üzüntüyü dindirmekten de uzaktı.
Sayfa 34
Oysa insanoğlu kolay umutsuzluğa kapılır; en başından beri yaşamlarımızı daha geniş bir sahneye yerleştirmemizi sağlayan, temelinde yatan anlamı ortaya çıkaran ve aksi yönde onca can sıkıcı ve altüst edici kanıtlar bulunmasına karşın, bize yaşamın bir anlamı ve değeri olduğu duygusunu veren öyküler uydurmuştur.
Sayfa 8
1'lerden ve 0'lardan oluşan bu desen, komut olarak yorumlandığında bilgisayarın küçük hoparlörünün bir bipleme sesi çıkarmasına yol açar. Bu ikili sayı deseni 101011010011000011000000'dır. Bu ikili sayı deseninin içinde yatan bipli veya sesli hiçbir şey yoktur. Size bunun hoparlörde bir etki yaratacağını söyleyen hiçbir şey yoktur. Bu etkiyi yaratmasının tek sebebi bilgisayarın geri kalanının bunu yaptıracak şekilde üretilmiş olmasıdır.
Sayfa 179 - Kuzey Yayınları
Her şeye rağmen, kapitalizmin büyük filozoflarının dehası, köleliğin en kötüsü olan ücret sistemi önyargısının etkisinden kurtulamıyor. Onlar, henüz makinenin, insanlığın kurtarıcısı olduğunu, tanrının insanı pis işlerden, kiralık olarak çalışmaktan kurtaracağını, ona boş zaman ve özgürlük vereceğine anlamıyorlar.
Sayfa 73 - Tutku Yayınevi
Ey Tembellik, sanatların, asil erdemlerin anası olan Tembellik, insanlığın acılarına merhem ol!
Sayfa 65 - Tutku Yayınevi
Çocuklarının hayatını mahvettiler, onlara bakamadılar. Yazıklar olsun proletaryaya! Eski masallarda, hikayelerde adı geçen, cesur, açık konuşan, Bacchus'u seven o iyi komşu ev kadınları nerde! Her zaman hareketli, neşeli, yemek yapan, şarkı söyleyen, etrafına hayat, mutluluk saçan, sağlıklı, güçlü çocuklar doğuran o genç kadınlar nerde?... Bugün her yerde soluk yüzlü, kansız kalmış, mideleri ağrıyan, kolları bacakları ağırlaşmış fabrika kızları, kadınları var.... Onlar sağlıklı tutku zevkini asla tatmamış, bundan neşeyle söz etmesini bile bilmeyen zavallılar!
Sayfa 27 - Tutku Yayınevi
Boş bir çizim masasında yassı balık tasarlaması görevi verilen hiçbir aklı başında tasarımcı böyle bir garabeti tasarlamış olamaz.
Sayfa 141 - Kuzey Yayınları
"Saatçi," yani birikimli doğal seçilim, geleceğe karşı kördür ve hiçbir uzun dönemli hedefi yoktur.
Sayfa 89 - Kuzey Yayınları
..."her parçanın kendi başına işe yaramaz olduğu" kesinlikle doğru değildir. Mükemmelliğin parçalarının hepsine aynı anda ulaşılmış olması gerektiği doğru değildir. Her bir parçanın, bütünün başarısı için vazgeçilmez olduğu doğru değildir. Basit, kaba, eksik çalışan bir göz veya kulak veya yankı ile yön bulma sistemi veya guguk kuşu asalaklık sistemi veya benzeri yarım yamalak bir şey, hiç olmamasından daha iyidir. Bir göz olmadan tamamen körsünüzdür. Yarım yamalak bir gözle temiz bir görüntü odaklayamazsanız bile, en azından peşinizdeki bir avcının hareketinin genel yönünü saptayabilirsiniz. Ve bu da ölümle kalım arasındaki tek fark olabilir.
Sayfa 78 - Kuzey Yayınları
Yani kör insanlar bazen yolları üzerindeki engelleri fark etmelerini sağlayan acayip bir hisse sahip gibi görünürler. Buna "yüzsel görüş" şeklinde bir isim verilmiştir çünkü kör insanlar bunun yüzdeki dokunma hissi gibi bir his olduğunu anlatmıştır. Bir vakada, tamamen kör bir çocuğun "yüzsel görüş" kullanarak evi çevresinde 3 tekerlekli bisikletini iyi bir hızda kullanabildiği rapor edilmiştir.
...
Durum tıpkı hayalet (kesilmiş) uzuvda hissedildiği atfedilen acıda olduğu gibidir. Ortaya çıktı ki "yüzsel görüş" hissi gerçekte kulaklarla ilgilidir. Kör insanlar, bu gerçeğin farkında bile olmadan aslında yankıları kullanmaktadırlar. Kendi adımlarından ve diğer şeylerden çıkan seslerden yankılananlarla engellerin varlığını hissetmektedirler
Sayfa 52 - Kuzey Yayınları