masum yok artık dertler usanmış ihbar ediyor günler
Toplumsal değerlerin yok oluşu fikrine farklı bir perspektiften bakalım.
Birçokları toplumda artık hiç bir değerin kalmadığından yakınırlar ama belki doğrusu, toplumda çok sayıda insanın artık değerinin kalmadığıdır. Yahut kendi bireysel değerlerini ve behemehal genel değerler haline getirmek istiyorlardır. Ya da değerlerin öncelikli değerler olarak sabitlenmesinden kaçınıyor, böylece bir ikilemden çıkamıyorlardır. Veya en fazla teorik değerleri vaaz ediyor ama onları pratik olarak gerçekleştirmiyorlardır.
Sayfa 71 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Kimse açık seçik bir şey görmüyor,çünkü açık seçik fikir yok, felakete gidiyoruz ve bütün yollar bizi oraya götürüyor, artık paradokslardan her zamankinden daha fazla bıkmışız, sadeliği arıyoruz ama bunu ancak ölümde bulacağız ve bu yüzden yarın ölümle karşılaşmak kimseyi geriletmeyecek.
Sayfa 115
Dikildi Sancaklar Suriye Irak Vakit yok Girilecek artık Adalar var Keskin bir bıçak gibi bilenip alınan Peki İsrailin lübnanda ne işi var İranın Türkiyeyle ne işi var Senaryolar kurulmuşsa Mazlumun ne suçu var Karadenizden Gemiler var Akdenize Dalgaları peşine alıp sürükleyen Libya cezayir Birlik olup dalgaları yutması gerekecek İtalya Fransanın tokadınımı bekleyecek Cevap vermesi gecikmeyecek Hindistan kaşlarını çatacak Ama Artık uyanacak
Geberiyorum ve ağlıyorum
Geberiyorum ağlıyorum kendimi parçalıyorum mümkün mertebe hissettiklerimi aktaracağım satırlara ve umarım beni tanıyan biri okumaz bu yazdıklarımı çünkü duygularımı tanıdığım kimsenin bilmesini istemem, neyse bana ne ya biliyorsa bilsin Allah’tan saklamadığımı ondan mı saklayacağım Gerçek duygular 18 nisan 2024 Bir garip kimsesiz biriydin bu
Kendimi ifade diye bir derdim yok artık. Niye zaten bu zehir herkese belli dozda da olsa aşılanmış, “kendini ifade etmek" diye bir şey artık anlamıyorum. Kendi olmak yok ama ifade etmek var; bu da bu durumda varmış gibi yapmak olmuyor mu? Yine hastalık, maraz, olmayanın, değersizin illa ortaya karnabahar kökü gibi fırlatılması, ifade edilmeye layık görmesi. Bıktım artık.
Reklam
“artık eski tadı da yok susmaların .”
"Avlulu bir evin rüzgara açılan kapısı, kapının ardındaki toz ve duman gibi önce savruldum sonra biriktim buraya. Kendimle karşılaşacağımı ummuştum. Oysa dönüşü imkansız çıkmaz bir sokakta gibiydim artık. Ne ilerleyebilir ne de geri dönebilirdim. Üstelik kapının da açılacağı yok. Geriye dönsem; annem olur çocukluğum. Adım atsam; ancak susacağım yere varırım."
Sana değil bana sövdüm ben Fanatiğim onu gördüğümde Ama bilirim yer yok gönlünde Artık yoksun öykümde Neysen osun gözümde
Artık yok edilecek dış düşmanlar kalmayınca fanatikler kendi içlerinden düşman oluştururlar.
Reklam
104 syf.
·
Puan vermedi
Adını çokça duyduğum hatta temasını kısmen bildiğim bu kitabı sonunda okuyabildim. "Herkes eşit olmalı" fikrinden yola çıkarak siyaseti, dini ve bir çok konuyu harmanlayan yazarımız insanların sorunlarını, değişmeyen insanı fabl türünde hayvanlar üzerinden anlatmış. Çok iyi de başarmış. Köşk çiftliğinde yaşayan hayvanlar bilge domuzun rüyasını dinlerler. Onun ölümünden sonra ne zaman isyan olacak sorusu akıllarını kurcalarken beklenmedik bir anda isyan çıkar ve insanlar çiftlikten atılır. Hayvanlar artık çiftliğe sahip olmuştur. Herkes eşittir artık. Zaman geçtikçe herkes eşit, bazıları daha eşit görüşünde olan domuzlar yönetimi ele alır. Kendi aralarında bile anlaşamayınca Cumhuriyet adı altında Napolyon adlı domuzun eline kalır. Düşünemeyen diğer hayvanlar ise her şeyi olduğu gibi kabul eder. Eskisinden zor bir yaşamları vardır ama bunu göremezler. Tanıdık geldi mi? Yazıldığı yılları düşününce hala değişen bir şey yok. Hepte böyle olacak gibi dünya düzeni. İnsanın evrene fayda verdiği ne zaman görülmüş ki? Hep yok etmeye odaklıyız. Beni düşündürdü. Gerçekten güzel ve kesinlikle okunmayı hak eden bir kitap. İnsanları, düşünemeyen insanları kandırmak ne kolay. Günümüzde baktığımızda din yolu ile nasıl kullanıldığımızı görmek zor olmasa gerek.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021245,1bin okunma
göz çukurumda ıslak doğum lekesi sağımda sönmüş bir mum solumu görmüyorum solumda kırık ayna
Hiçbir tarzım yok. Hatta sadece tarzım da değil, hiçbir yeteneğim olmadığını da kabul ederim. Bunu böylece bilin. Dahası hiçbir yeteneği de umursamıyorum. Donakalmış gibiyim artık.
“Okuyorsun, öğreniyorsun, falanca yılların felaket yılları olduğundan, insanlığın büyük felaketler yaşadığından, sonra gücünü topladığından, çalışmaya başladığından, çok sıkıntılar çektiğinden, uğraştığından, sonunda güzel günlere kavuştuğundan başka bir şey yok… İşte geldi o günler, tarih dinlenecek artık diyorsun… Hayır, tekrar bulutlar çıkıyor ortaya, bina gene çöküyor, tekrar çalışmaya, sıkıntılar çekmeye geliyor sıra… Aydınlık günler bir türlü sürekli olmuyor, bu arada hayat devam ediyor, kırıla döküle tekrarlanıyor…”
Doğru yönde gitmenin bir hayat ya da ölüm sorunu olduğunu artık anladım.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.