Reis Bey dedim Reis Bey
Asın beni dedim dövün öldürün beni
Suçluyum dedim kahpenin soysuzun biriyim ben
Vatan hainiyim belki de
Çalmadım Öldürmedim ama
Daha kötüsünü yaptım
Na'aptım biliyor musunuz
Halim Beyin deposunda hamaldım geçen yıl
Kaçıncı balyaydı kim bilir
Kaçırmışım keçileri bir ara
Arabalar evler sokaklar alıp başını
TV haber kanalları, gazete, internet haber kanalları ve sosyal medya da bulunan haber kanalları üzerinden olsun, karşılaştığımız haberlere bir bakıyorum da "cinayet, aldatma, fuhuş, uyuşturucu, cinsel istismar, dolandırma, hırsızlık, gasp" o kadar fazla ki 'yığınla bu şekilde haber var' desek mübalağa etmiş olmayız. Haber
Hüznün derinliklerine doğru inen o korkunç yol. İnsan bir kez mutsuz oldu mu, içinden neşeli hiçbir şey yapmak gelmiyor. Artık uyandığımda plak çalmıyorum. Artık müzik dinlemiyorum, sinemaya gitmiyorum, kendime güzel bir şey aldığım yok.
Artık kimsenin boş vakti yok. Herkes her an meşgul:
-Otobüs bekleyen genç adam telefondan başını kaldırmıyor, aradığı aşkı bulamadığını yazıyor tam o sıra önünden diğer yarısı geçiyor; ama işte o o kadar meşgul ki görmüyor.
-Manava sebze almaya gelen kadın yine o kadar meşgul ki; yalnızlıktan anlaşılmadığından şikayet ederken watsapp durumunda, onunla sohbete girmeye çalışan kadını görmüyor bile... Sonra telefonuna dönüp yalnızlık paylaşımlarına devam ediyor.
''Bazen musikiler, bazen hodgâm sloganlar, bazen de birkaç kelimelik toplantılar canını sıkar insanın... nerede, nerede o eskilerde attığınız üç beş paralık naralarınız, nerede insanlığınızı eskittiğiniz, uğruna kan ve nefretinizi döktüğünüz yaşanmışlıklar! Şimdilerde maddiyat ve şatafattır kölesi olduğunuz, prangalarınız çürümüş olsa da ruhunuzdaki daima diri ve dinç... Sırılsıklam kurşun yağmurlarında üzerleriniz hiç ıslanmıyor, sormalı... sormalı ki öğrenilmeli, derdi nedir bu yağan feryat figanın, bizi bulacak mı sormalı insan! Ama insan, kendi derdine kadarıyla yetiniyorsa yahut mutluluk için yalnızca kendisi varsa hayatta, yaşamalı mı yaşamamalı mı, asıl bu soruyu sormalı. Öyle ya da böyle, bilinmez kimlikler taşımaya başladık gayri, şakaklarımızda ısınmak için bekleyen soğuk silahlar yok, artık o eski bizler de yokuz; savrulsak da bir, savrulmasak da ölmek mi? O da yaşantılarımızdan uzaktadır. Kimliklerimizden vazgeçmiş, ufalanmış kırağı gibi yok olmaya mahkûm, sineye çekilecek, büyüklendiklerinden küçük; zavallı ve ukala kimseleriz artık, uykumuzda boğulacağız, derin okyanuslara gerek yok, gerek yok artık!''
D.p
Çoğumuzun çocukluğundan hatırladığı, anne, baba ya da başka büyüklerinden duyduğu masallar, efsaneler vardır. Öyle bir anlatırlar ki size, öyle bir kaptırırlar ki kendilerini, , onlara bakan, bilgi açlığıyla bekleyen birkaç göze, anlattıkları hikayenin gerçek olduğunu ispat etmek isterler sanki. Ben de bir zamanlar o çocuklardan biriydim. Babamın
Kapalı kapılar,inandır beni.
Son anahtarı çeviriyorum.
Gözlerim bağlı,ellerim çözülüyor.
Geç kaldım hikayeler için.
Denedim bu şeyden defalarca vazgeçmeyi
anlaşılan yine beceremedim.
Yazıp yaşamak yaşayıp yazmak.
Kendimi anlatmak bugünlerde
yarın gibi, hep beklediğim ama
bir türlü gelmek nedir bilmeyen.
İçimden, ne biçim dert, o baht el eder.
Olmasa da olur, olmadı da selametle.
Hiçbir şeyim yok, hani sabah nerede.
Vah edemem, bir parça boş verdim
kabahat bende, inanmak hoş gerçi.
Güvendikçe çıkması zor, bir dahalar
yersiz, düşünceler
Üç günlük dünya,
gidenin, kalanın ve yananın tuttuğu.
Verilen her söz umuttu.
Ben unutulmaya yüz tuttum.
Göremedim ondan başkasını
Sorma, sorma bu aşk nasıl.
Hiç Bir insanı unutmak,
bir insandan vazgeçmek,
bir insanı hayatından sonsuza kadar çıkartmak zorunda kaldın mı hiç?
Hani ölmüş gibi,
hani uzatsan da elini tutamayacağını bilmek gibi,
her an kapından içeri gülümseyerek gireceğini bekleyip
ama aslında hiç gelemeyeceğini de bilmen gibi.
Ne zor şey değil mi ölmediğini bilmek,
ama ölmüş gibi ulaşılmaz
Eskidenmiş o gitmeyi kafasına koymuşların kalması için uğraşmalarım. Yok artık öyle çabalamalar, uğraşmalar, kendimi yormalar. Kapandı o devir. Kim bana ne veriyorsa, onu alıyor artık. Kimseye hak ettiğinden fazlası yok.