Önümüzde Ölüm Kalım Seçimi Var Sandıklı ve hileli bir seçim değil bu seçim Ölüm var, ölüm var Mahşer tufanı sonrası yeryüzünde yaşayan her insan seçimini yapmak durumunda kalacak
Bakın dükkân tabelası da yok, bu tabela ise rezalet. Kaldı ki, herkes masaya oturup gerçek işini, kimliğini açıklasaydı, ne halt edeceğimizi bilemezdik! Şöyle kartvizitler düşünün: Dupont, ödlek filozof ya da Hıristiyan mülk sahibi ya da zina eden insansever, istediğinizi seçebilirsiniz. Ama bir cehennem olurdu bu! Evet, cehennem böyle olmalı: tabelalı caddeler ve düşüncesini anlatma olanaksızlığı. İnsan, kesin olarak sınıflandırılmıştır.
Reklam
kırmızı deynek
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü Ve yabanıl ak atlar doludizgin Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki Bu sabah yağmur yağacak Bu sabah gün açacak Bu sabah tekmil tornurcuklar patlayacak Bahar patlayacak Köpükler, bulutlar patlayacak Özlemierin en güzeli, tozlu bir özlem Topraktan yeni çıkarılmış Üç bin yıllık yunan şarabı Atların kara
Sayfa 85 - Yapı Kredi Yayınları
Bir zaman gelip kitabımı bulacağımı biliyorum, ama bu uzak bir gelecekte olacak. Ve bunun bugün olmadığına dair şüphem yok. Yine de garip bir umut var. Her nasılsa, herhangi bir şeyin, Tanrı, iblis, Ahura Mazda, herhangi birinin, benim çabaladığımı göreceği umudu. Gerçekten çabalıyorum ve bu da yeterli olmalı.
Sayfa 107
Bakın dükkân tabelası da yok, bu tabela ise rezalet. Kaldı ki, herkes masaya oturup gerçek işini, kimliğini açıklasaydı, ne halt edeceğimizi bilemezdik! Şöyle kartvizitler düşünün: Dupont, ödlek filozof ya da Hıristiyan mülk sahibi ya da zina eden insansever, istediğinizi seçebilirsiniz. Ama bir cehennem olurdu bu! Evet, cehennem böyle olmalı: tabelalı caddeler ve düşüncesini anlatma olanaksızlığı. İnsan, kesin olarak sınıflandırılmıştı
Aramızda kalsın, o halde kölelik, tercihen güler yüzlü kölelik kaçınılmaz bir şeydir. Ama bunu kabul etmek zorunda değiliz. Kendini köle edinmekten alıkoyamayan kişinin, onlara özgür insan demesi daha iyi olmaz mı? Öncelikle prensip gereği, sonra da onları umutsuzluğa düşürmemek için. Bu ödünü onlara borçluyuz, öyle değil mi? Böylece onlar gülümsemeye devam ederler, biz de vicdanımızı rahatlatırız. Yoksa kendimiz hakkımızdaki fikirlerimizi değerlendirmek zorunda kalır ve acıdan çıldırırdık ya da daha fenası alçakgönüllü kişilere dönüşürdük, her şey mümkün. Sonuç olarak dükkânların tabelası yok, bu tabela ise rezalet. Kaldı ki, herkes masaya oturup gerçek işini, kimliğini açıklasa ne halt edeceğimizi bilemezdik! Şöyle kartvizitler düşünün: Dupont, ödlek filozof ya da Hıristiyan mülk sahibi ya da zinacı hümanist, istediğinizi seçebilirsiniz. Tam bir cehennem olurdu bu! Evet, cehennem de böyle olmalı: tabelalı caddeler ve insanın kendini ifade etme olanaksızlığı. Bir kere sınıflandırılınca sonsuza dek öyle gider.
Reklam
75 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.