Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Düşman süngülerine göğsü ile karşı koymak… Zora yok demek, direnişlerin en erkekçesi. Diz çöken bir direniş değil bu; haksızlığa boyun eğen, zora yok demiş olmaz. Cinayete ses çıkarmayan, caninin suç ortağıdır. Her zorba yiğitlikten dem vurur. Tehlikeyi görünce sıvışan, kuşatılınca teslim olan sahte bir kahramanlık.
Sayfa 217Kitabı okudu
104 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
merhabalarr benim için zor olan bi okuma deneyimini daha geride bırakmış oldum. jean teule ile ilk defa bu eserinde tanıştım ve pek de mutlu olduğum söylenemez. kitaba başlarken beklentilerim daha başka şeylerdi. aslında konu olarak bi sıkıntı yok az çok tahmin ettiğim şekilde ilerledi ama yazarın dili mi yoksa akıcılık mı bilmiyorum bi eksiklik
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,702 okunma
Reklam
Ülke halkının en kalabalık ve önemli bir kitlesinin eğitimden yoksun bırakılması bir cinayettir. Devletin kendi kendini yıkması, yok etmesi demektir.
Sayfa 146Kitabı okudu
Nükleer Savaş
"En iyi durumda" bir ülke nüfusunun yarısı saatler içinde yanıp kül olduğu, bütün kültür merkezleri yok edildiği, geriye sadece hayatta kalanların ölümü tercih edecekleri barbarlık düzeyinde vahşi bir hayat kaldığı zaman, savun­ma, kazanç, kurtuluş, şan ve şeref gibi şeyler artık söz ko­nusu bile olamaz.
144 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Su gibi bi oturuşta bitti harika bir kitap her toplumda her karakteri temsil eden insan tipleri var sorun bunların topluma olan oranı domuz büstü bayrak direği portreler törenler vs önceyi kötülemek yeniyi kusursuz tanıtmak eleştiriye kapalı olmak ister geçmiş ister günümüz olsun değişen bir şey yok kitaptaki ülke bize kuzey Kore’yi çağrıştırıyor gibi gözükse birilerini hain etme kültürü bizde de var
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Fom Kitap · 2021247,8bin okunma
"Cehaletin bu kadar saygı gördüğü başka bir ülke yok."
Sayfa 309 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Filistinli çocukların ellerine silah versen, düşmanını tanır ve anlından vurur. Bizde öyle mi oysa, her birimiz edebiyat yaparak düşmanı öldürür, katlederiz, yok sayarız. Ta ki, bir sonraki adımında bizleri, kardeşlerimizi öldürene dek. Sıkılmaksızın söylüyorum, dehşeti barındıran çoklukla korkaklarız. İçiniz yansa da bu millet, bu ülke, diğer ülkeler sessizliğinde boğulacak bu gidişle, eğer içimizden birkaç kişi kalkıp buna son demezse, devam eder gider böyle, hepimizin bedeni tank paletlerinde ezilene dek. Ben sizlere söylüyorum, varsa içinizde birkaç tane gözü kara insan, bir şeyler yaparak başlayalım, bu 5. ikazım.
Tamam yavrum en entelektüel sensin sakinnn
İnsanların ne mesleği, ne hangi üniversite(ler)de okuduğu, bilmem kaç dil bildiği, ne de sahip olduğu mal varlığı gibi basit etiketler bu denli hayatının merkezinde olmamalı. Benim nezdimde zerre önemi yok, olmaz da. Özellikle son dönemlerde insanların sürekli kendini ispat etme çabaları adeta birbirleri ile anlamsız bir yarış içinde olmaları gerçekten artık gülünç bir hal almaya başladı. Toplum olarak böyle etiketleri çok önemsemeye ve benimsemeye başladığımızı gözlemliyorum. En entelektüel benim, ben her konuya hakimim, bilmem şu kadar kitap okumuş bu kadar ülke gezmiş görmüş insan havaları görmekten size de gına gelmedi mi? Evet elbette eğitimin öneminin farkındayım, fakat her şeyden önce özünde ahlaki yönden sağlam karakterli olmanın bu tür kavramlardan çok üstün ve değerli olduğunun bilincine varmalıyız. Gece gece çenem düştü 😌
Bir evimiz bile yok, sürgünüz sadece, Bizi kabul eden bir ülke çıksın diye Bekliyoruz içimizde bir huzursuzluk, Sınıra en yakın yerde (Bertolt Brecht/ Göç)
"İsimsiz Ülke'ye açılan hiçbir kapı yoktur," dedi Faramir. "Bunu görünce dönerek Güney yolundan geldik," diye devam etti Frodo; "çünkü orada, Minas İthil'in yakınından bir patika olduğunu veya olabileceğini söyledi bize." "Minas Morgul," dedi Faramir. "Tam olarak bilmiyorum," dedi Frodo; "fakat sanırım patika, o eski şehrin bulunduğu vadinin kuzey tarafından dağlara tırmanıyor. Yüksek bir zirveyi aşarak geriye -yani işte oraya-iniyor." "O geçidin ismini biliyor musun?" dedi Faramir. "Hayır," dedi Frodo. "Oraya Cirim Ungol derler." Gollum sert bir biçimde tıslayarak kendi kendine mırıldanmaya başladı, "İsmi bu değil mi?" dedi Faramir oha dönerek. "Hayır!" dedi Gollum; sonra da sanki bir yerine bir şey batmış gibi viyakladı. "Evet, evet, ismi bir kere duymuşştuk. Ama isssimden bise ne? Bey içeri girmem lassım diyor. O halde bir yolunu bulmamış lassım. Başka denenebilecek bir yol yok, yo." "Başka yol yok mu?" dedi Faramir. "Bunu nereden biliyorsun? Sonra o karanlık diyarın sınırlarını kim araştırmış ki?" Gollum'a uzun uzun, düşünceli düşünceli baktı. Sonra tekrar konuştu. "Bu yaratığı götür Anborn. Ona kibar davran ama gözünü üzerinden ayırma. Ve sakın ola ki Smeagol, şelalelere dalayım deme. Oradaki kayaların öyle dişleri vardır ki daha zamanın gelmeden keserler seni. Şimdi bizi rahat bırak; balığını da al!"
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.