·
Not rated
#haftanın kitabı “ Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?” 1518 yılının Strasbourg’u, yaz mevsimi… Sarışın bir kadın , köprüye doğru yürüyor. Enneline köprünün tam ortasında durup kucağındaki bebeğini ırmağa atıyor. Annelik suçu işleyen Enneline geri döndüğünde sokakta kendi kendine dans etmeye başlıyor. Önce bir kaç kişi ona eşlik ederken, sonrasında bu olay binlerce kişinin katıldığı, günlerce gecelerce, yemeden içmeden, durmaksızın ölene kadar dans ettiği bir salgına dönüşüyor. Dönemin Strasbourg halkı kuraklık sebebiyle öyle bir sefalet içerisinde ki yiyecek ot bile bulamıyor, sokaklardaki hayvanları yiyorlar, hatta ve hatta açlıktan ölen çocuklarını yiyenler bile oluyor. . . . Jean Teule , 1518 yılında görülen, dünyanın en ilginç toplumsal geçmiş vakalarından birinin hikayesini anlatıyor. Strasbourg'da açlık ve sefaletin, insan cinayetinin sürüklediği bir yokluğun hüküm sürdüğü zamanlarda, ıstırabından aklını yitiren bir kadın, sokaklarda aynı anda inmeye başlıyor. Kısa bir süre içinde ona katılanların sayısı gitgide artar ve “In Vebası”nda tüm şehri esir alır. İnsanoğlunun yaşadığı ağır travmalar sonucunda bilincini yitirip ölene kadar durur. İntihar Dükkanı'nın yazarından, "kurgu hikayelerinde daha lezzetli bir gerçekliği anlatan" bir roman masalı.
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,634 okunma
235 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Yaşar Kemal okurken resmen film gibi izliyorum. 22 tane muhteşem öykü okudum. Adananın ovalarında o cayir cayir yakan güneşinde dolandım o yakan sızım sızım inleten sineklerinden muzdarip oldum. Ya insanları... fakirlik, yokluğun dibi,erken yaşta büyüyen çocuklar,ar damarı çatlamış ama namus diyenler,iki yüzlüler,yoldan çıkanlar,sınıf farkı gözetenler vs... o kadar gerçekti. Bir çok hikayesi canımı yaktı ama Bebek ve Çöpçü Rüstem Çavuş hikayeleri ben de iz bıraktı. Anadolumun Efsanevi kalemi büyük insan YAŞAR KEMAL'i okuyun okutturun.
Sarı Sıcak
Sarı SıcakYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20235.1k okunma
Reklam
104 syf.
·
Not rated
Dansa Davet - Jean Teule "Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?" Dansa Davet, 1518 yılında görülen, dünyanın en ilginç toplumsal histeri vakalarından birinin hikâyesini anlatıyor. Strasbourg'da açlık ve sefaletin, insanları cinayete sürükleyen bir yokluğun hüküm sürdüğü zamanlarda, ıstırabından aklını yitiren bir kadın, aniden sokaklarda dans etmeye başlar. Kısa bir süre içinde ona katılanların sayısı gitgide artar ve "Dans Vebası" tüm şehri esir alır. Binlerce insan yaşadıkları ağır travmalar sonucunda bilincini yitirip ölene dek dans eder durur. İntihar Dükkânı'nın yazarından, "kurgu hikâyelerden çok daha delice bir gerçekliği anlatan" masalsı bir roman... (Kitabın Arka Kapağındaki Yazı) Kitabı beğendiğimi söyleyebilirim. 104 sayfa ama dolu dolu bir kitap. Konu bakımından da ilgi çekici. İçerisinde dönemin siyasi ve dini görüşlerine de atıfta bulunuluyor. Tavsiyedir.
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,634 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
İnsan ilahi aşka nasıl varır, nasıl bulur ilahi aşkı.. Yaradana aşık olmak için önce Yaradılana mı aşık olmak gerekir.? İşte bazen insanın ilahi aşka varması için tatması için dünyevi bir aşk yaşaması gerekiyormuş. Dünyevi aşk aslında bir nevi basamak asıl aşka hakiki aşka ulaşabilmek için. Hani zirve vardır işte o zirve sondur dahası ötesi yoktur sanki o zirveye ulaştığın vakit tamam olmuşsun gibi. Bu kitaptaki zirvede Rahmana olan aşkın zirvesi, varlıktan yokluğun zirvesi, ötelerin de ötesinin zirvesi.. Âşık Abdullah'ın aşkın zirvesi.. Okuduğum bu kitap Âşık Abdullah'ın dünyevi aşkın nasılda ilahi aşka dönüştüğünü ve nasıl varken yok olduğunu madde aleminden geçip nasılda mana alemine daldığını anlatan güzel akıcı bir roman. okumak okumanın ötesinde anlamak gerekir. Bize göre bazen olmaz dediğimiz şeylerin aslında ne kadar gerçek olduğunu anlatan bir kitap. Yazarımızdan Allah razı olsun bize böyle bir güzel hikaye sunduğu için..
Dem
Dem
Fatih Duman
Fatih Duman
Dem
DemFatih Duman · Nesil Yayınları · 20171,887 okunma
431 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
İlk önce şunu söylemeliyim: Kitabın içinde bir sürü alıntı var. 400 sayfa ise neredeyse 250 sayfadan fazlası alıntı. Bu ise beni boğan bir şey. Kitap, felsefe kitabı olarak görünse bile, felsefeden biraz anlayan birisi için bu pek geçerli değil. Ancak felsefeyle yeni yeni ilgilenen kimseler için güzel olabilir. Gelelim incelemeye… Kitabın
Agnostisizm ve İlahi Tragedya
Agnostisizm ve İlahi TragedyaDiamond Tema · Mitra · 2022250 okunma
100 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
Orhan Kemal'in okumaya başladığım ilk kitabı. 2 Dünya savaşı döneminde yokluğun, açlığın dibinin görüldüğü yıllarda 72. Koğuş da durum nasıl okura bu sunulmuş. Her şey aslında Kaptan'ın annesinin 150 lira göndermesiyle başlıyor. Koğuşta ki insanların özellikle çevresindeki yancı dediğimiz Berbat, Tavukçu, Sölezli,Kaya Ali, İzmirli ve Bobi arasındaki diyaloglar ve olaylar ahlaki yönden çöküntüyü gözler önüne seriyor. Bir yandan Kaptan'ın kara sevdaya düşmesini ve en sonunda da gözü yollarda kalarak can verdiğini görüyoruz.Horlanan en alt tabaka olan mahkumların aslında hayata tutunmak için bu kadar soguklaştığı yorumunu da yapabiliriz.Anadolu insanını olduğunu gibi tasvir eden realist bir kitaptı. Okurlarına şimdiden keyifli okumalar.
72. Koğuş
72. KoğuşOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205.5k okunma
Reklam
556 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Joad ailesi ile birlikte zorlu bir yolculuğa hazır mısın ?
Kitap bitti ama bende bittim. Buraya yazmak istediğim o kadar çok şey var ki, nereden başlasam bilmiyorum. Ne yazarsam yazayım asla yeterli gelmeyecek gibi. Yokluk, sefalet, açlık… Hapisten çıkıp binbir hayalle yuvanıza döndüğünüzü düşünün…Ve geri döndüğünüzde hiçbir şeyin bıraktığınız gibi olmadığını…Yerinizi yurdunuzu bırakıp bilinmez bir yolculuğa çıktığınızı düşünün. Ve bu öyle bir yolculuk ki, her bir durakta birini kaybettiğinizi, yokluğun, sefaletin en ağır halini tattığınızı düşünün. Öyle bir yazar ve öyle bir kitap ki… Kendinizi Joad ailesi ile birlikte o kamyonun içinde, onlarla beraber yolculuk yaparken, onlarla birlikte aç kalırken ve onlarla birlikte tarlalarda yok pahasına çalışıp yorgunluktan bitkin bir şekilde eve dönerken buluyorsunuz. Kitabı bitirdikten sonra oturup dinlenme ihtiyacı duyuyorsunuz. Çünkü kitabı okumuyor resmen yaşıyorsunuz. Kitapta beni en çok etkileyen Anne karakteri oldu. En kötü anda bile hep umudunu diri tutmaya çalışan bir kadın. Ve her şeye rağmen en büyük çabası ailesinin bir arada tutmaya çalışması. Keşke daha önce okusaydım diyeceğiniz bir kitap.
Gazap Üzümleri
Gazap ÜzümleriJohn Steinbeck · Sel Yayınları · 202035.5k okunma
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 8 hours
Ölümü nasıl karşılıyoruz?
"Ölüm herkesin başına gelir ama her insan ölümü farklı bir şekilde yaşar, herkes kendi çevresinin içinde ölür." İlk kitap yorumuma bu kitap ile başlamak istedim. Belki de kitap yorumlarıma devam ederim, buna henüz karar vermedim. Eleştirilerinize açığım :) "Nasıl Ölünür?" kitabında 5 mini öykü var. Bu öykülerin ortak yanı ise ölüme karşı insanların tepkisizliği. Ölen kişinin yokluğunu ve bu yokluğun verdiği acıyı neredeyse hiç hissetmeden ve hatırlamadan hayatlarına devam eden insanları ele alıyor yazar. Kitabın ilk 2 hikayesini okuduktan sonra karakterlerin beklediğimden daha az tepki vermesini tuhaf karşıladım fakat çevremde yakınını kaybetmiş insanları düşündüğümde aslında her insanın ölüme karşı farklı tepkiler verebileceğini fark ettim. Hepimiz bir yakınımızı kaybettiğimizde üzülürüz ama bu üzüntümüzü farklı şekillerde gösteririz. Kimimiz günlerce ağlayarak ve kendini soyutlayarak, kimimiz de içinde yaşar acısını. Belirli bir zaman sonra verdikleri acı azalır ve biz de tıpkı kitaptaki karakterler gibi dünyevi işlerimizle kafamızı doldururuz. Bu kitap, ölümü tekrar hatırlamak ve insanların ölüme verdikleri tepkilerin ne kadar farklı olabileceğini anlamak için güzel bir tercih olabilir.
Nasıl Ölünür
Nasıl Ölünür
Emile Zola
Emile Zola
Nasıl Ölünür
Nasıl ÖlünürEmile Zola · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202215.5k okunma
104 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 4 days
“Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?”
Dansa Davet, 1518 yılında görülen, dünyanın en ilginç toplumsal histeri vakalarından birinin hikâyesini anlatıyor. Strasbourg’da açlık ve sefaletin, insanları cinayete sürükleyen bir yokluğun hüküm sürdüğü zamanlarda, ıstırabından aklını yitiren bir kadın, aniden sokaklarda dans etmeye başlar. Kısa bir süre içinde ona katılanların sayısı gitgide artar ve “Dans Vebası” tüm şehri esir alır. Binlerce insan yaşadıkları ağır travmalar sonucunda bilincini yitirip ölene dek dans eder durur. İntihar Dükkânı’nın yazarından, “kurgu hikâyelerden çok daha delice bir gerçekliği anlatan” masalsı bir roman.Kitabın arka kapağından alıntıdır. Yazarın ilk defa kitabını okudum kitap beni içine almadı bazen bitsin diye hızlı okuma yaptım. Dili çok akıcı değildi. Beklentimi karşılamadı maalesef. Bazen yazarın yaratıcı ile sorunu olması beni sinirlendirse bile kısa yolculuklarda veya ince kitap okumayı sevenlere tavsiye edilebilir.
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,634 okunma
174 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 13 days
Merhaba sevgili kitap dostlarım bugün sizlere sevgili yazarımız
Berna Nalbantlar
Berna Nalbantlar
kaleminden İki Köy Bir Şehir kitabı ile geldim. Bana çok dokunan, üzen hatta ağlatan bir okuma oldu. Aziz dedim vah çocuğum sen neler çektin, neler yaşadın içime dert oldun. Sanki hiç derdim yokmuş gibi birde sen eklendim yüreğime evet Aziz benden çok çok büyük olabilir ama
İki Köy Bir Şehir
İki Köy Bir ŞehirBerna Nalbantlar · Dorlion Yayınları · 202423 okunma
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.