Çevirmenin önsözünden
Elias Canetti ile tanışmam ve onunla yaşamımın yaklaşık otuz yılım alacak bir yolculuğa çıkışım, çoktandır aramızda olmayan dünya güzeli bir insanla, Türk edebiyatının en büyük adlarından Oğuz Atay'la ve onun sayesinde başlamıştı. Tam yılını anımsamıyorum, ama yetmişli yılların sonuydu. Bir akşam Oğuz Atay, beni Beyoğlu'nda, Ağacamii'nin oralarda, yan "kendin pişir, kendin ye" havasındaki bir meyhaneye davet etmişti.