Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
93 syf.
7/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
#Mustafakutlu ' yu "Yoksulluk İçimizde" kitabını okuyarak tanımış oldum. Engin ve Süheyla'nın hikayesini anlatıyor bizlere. Bu Dünya'nın bize kattığı geçici şeylerden vazgeçip hakikati bulan Süheyla .... Zenginliğe boğulmuş , at , araba fabrika , banka sahibi ve yakışıklılığı ile konuşulan Engin... . . Etrafımızda ki kalabalıktan bir an olsa kurtulsak ve gerçeği anlamaya çalışsak . Ben kimim, niçin varım? Sorularının cevabını bulmaya çalışsak belki de hakikati bulacağız. Önemli olan çevremizde ki zenginlikten çok içimizde ki yoksulluğun farkına varmak olduğunu çıkardım bu kitapta.Tabiki manevi yoksulluktan bahsediyoruz.Karşımıza çıkan hiç kimse de tesadüf aramamalıyız.Çünkü bize Rabbimizin tevafuğudur.Engin Süheyla ile tanışmasaydı " Seninle harama batmamış bir beldeye hicret ederiz " sözünde daha haramın ne demek olduğunu bile bilmeden anlama çabasına girmezdi. Yardımcısına "haram" ne demek ? Diye soruyor ve yardımcısı ben ateistim Engin bey diye cevap veriyor . - Peki insan ateist olunca kavunun tadı değişiyor mu? - Sükût .
Yoksulluk İçimizde
Yoksulluk İçimizdeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202110,7bin okunma
Madem ki içinde bulunduğun yer, konuştuğun kimse sana feyz vermiyor; terk e mâni olan ne?
Sayfa 17 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Reklam
" Hacca gitmek için bir darlık değil bin genişlik,bir yoksulluk değil bin zenginlik,bir kıtlık değil bin bolluk,bir azlık değil bin bereket vesilesidir. Tercih sizin: İsterseniz falanca işleri erteleye erteleye Beytullah'a gidersiniz,isterseniz haccı erteleye erteleye kabire gidersiniz ...! "
304 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
55 günde okudu
Yazarın çocukluk yıllarında yaşadığı yoksulluk ve bu yoksulluk içinde okuma çabası, Yazarın gençlik yıllarında yaşadığı bir aşk hikayesini anlatıyor.
Zıkkımın Kökü
Zıkkımın KöküMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınları · 20201,674 okunma
Ölümü seçen çocuklar
O artık baska bir çocuk olmuştu. Yüzünü kanla yıkıyordu sabahları alacakaranlıkta. Öğleye kadar kaynakçı da çalışıyordu Sonra okula gidip Kulaklarıyla görüyordu karatahtayı Gözbebeklerine yürüyordu. Elinde tuttuğu tebeşir Bilirdi yoksulluğun haritasını yapmayı Ama öğretmeni Avrupa haritası istiyordu ondan
Sayfa 27 - DergahKitabı okuyacak
Yalnız babasının değil, onca acılardan geçmiş, çaresizlik, yoksulluk, savaş, iç çatışma, salgın hastalık gibi birçok nedenle yaralanmış olan halkın da hayata karşı tavrı buydu. 'Sus, dua et ve katlan! Alnına ne yazılmışsa o gelir başına.' Zehra’nın holdingde ve çevresinde gördüğü herkesten farklıydı babası. Sanki hırslarından kurtulmuş, özgürleşmişti.
Reklam
Para mutluluk getirir. İyi de o zaman, yüksek bir hayat düzeyi sağlayacak parayı kazanan herkesin çalışmayı bırakması gerekirdi. Oysa insanlar o kadar para kazanınca eskisinden de tedirgin bir duruma geliyorlar, her şeyi kaybetmekten korkuyorlar sanki. Paranın parayı çektiği doğru. Yoksulluk mutsuzluk getirebilir, ama para ille de mutluluk getirmez.
Sayfa 132 - Can Yayınları-1. basım: Ocak 2008Kitabı okudu
Pinokyolar Ülkesinde Filler Kral Olur
İnsanlar piramitlere benzer, inşa edilirken çok can alır, ama en tepeye çıkanlar yok olan canları unutur. Hep böyle değil midir zaten? Aslında güneşe bile bakmaya utanacak kadar karanlığa muhtaçtırlar. Karanlık artık onların tek gıdasıdır. Piramidin en tepesindekiler aşağıdakini yalnızca kendisini yukarıda tutsun diye besler. Sanırsın ki piramidin en ucu güneşe yakındır. Ne yazık ki ışığa en uzak olan orada oturanlardır. Kalın bir kabuk vardır sırtlarında, kaplumbağalar gibi. Arada bir başlarını çıkarırlar, ama asla tam olarak ortaya çıkmazlar. Yoksulluk ve kölelik umurlarında değildir. Kendi koltukları altlarından alınmasın diye her şeyi satarlar.
Ahmet Mümtaz İdil
O yapışkan örümcek ağı. Gitar sesi ,dudak boyası ve mikrofon. Ses seslikten, dudak dudamlıktan çıkmalıdır. Fitne vücuda adım adım yayılmalıdır. Toprağın üzeri asfaltla kalanmalı, insanlar arabalara binmeli ayakları yerden kesilmelidir. Sebzelere sun'i gübre verilmeli, tüpte bir çocuk üretilmelidir. Yeryüzü devasa bir tiyatro sahnesidir, herkes rolünü ezberlemeli. - Siz hangi rolde oynuyorsunuz? - Ben alçak rolündeyim. - Ya siz? - Aldatılmış koca - Peki sizin rolünüz nedir? - Para yiyorum, küçük bir rol ama mühim, dedi rejisör. - Aranızda Allah korkusu duyan var mı? Hep bir ağızdan ve çığlık çığlığa : - Onu unuttuk, ne mutlu bize onu unuttuk.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.