İnsan ve Toplum Evren içinde kendisini en az tanıyan canlı insandır. İnsanın kendisi dışında her konuda bilgili olmaya çalışmasının ve yetkin görünmeye çabalamasının bilinçaltında insanın kendisini çok iyi tanımaması yatar. Doğanın en gelişmiş canlısı olma şansını yakalamış olmasına rağmen insan, sürekli bir inceleme ve gözlem konusu olmaya
Günümüz Müslümanlarının en temel sorunlarından birisi, özgürlüktür. Eğer insan algımız insanın akıllı, özgün ve özgür bir varlık olduğu gerçeğinden hareketle oluşmuyorsa, hayatın tüm alanlarında özgürlükle ilgili sorunlar kaçınılmaz bir şekilde ortaya çıkar. Bu bakımdan insanı ve dini, özgürlük üzerinden yeniden okumak gerekmektedir. O zaman, Tanrı'nın (Yaradanın) varlığına ve birliğine inanıyorsak, bu inancın bilgi ve özgürlük temelli olduğunu da kabul etmek durumunda kalırız. Çünkü din, esas itibarıyla insan için bir tekliftir. Var olmanın, hayatı sürdürebilmenin ön koşulu inanmak ya da inanmamak değildir. Dinin, inanan insanın dünyada ve ahirette mutlu olacağı, insanlığını daha kolay inşa edebileceği şeklinde bir iddiası vardır. Nitekim erken dönem İslâm bilginleri dini, "insanı kendi hür iradesiyle dünyada ve ahirette mutluluğa götüren ilahi yol" şeklinde tanımlamışlardır. Demek ki din, insan için vardır.
Sayfa 89 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Reklam
Bilim, Felsefe ve Din
Anlam arayışı, insanın varlık yapısından kaynaklanan, hayatın bütün aşamalarında insanın değişim ve gelişim sürecine bağlı olarak varlığını hissettiren anlamlı bir arayıştır. İnsanın bu köklü arayışı, yoğun olarak bilim, felsefe ve din alanında kendisini hissettirir. Bilimin temelinde, insanın etrafında olup biteni anlama, açıklama ve kontrol edebilme arzusu yatar. İnsan, evrende tutunabilmek için doğru, güvenilebilir ve savunulabilir bilgiye muhtaç olduğunun farkındadır. Bunun için bilimsel yöntemle, hareket ederek, alanı daraltarak bilimsel bilgi elde edilir. Felsefe, temelde mantıksal tutarlılığı esas alarak insanın daha çok akılla ürettiği bilgilerin kümelendiği bir alandır. Bir başka ifadeyle, felsefe, insanoğlunun aklını kullanarak oluşturabileceği düşünsel ürünlerin zirvesini temsil eder. Felsefenin de temelinde insanın anlam arayışının yattığını söylemek pek yanlış olmasa gerektir. Din, anlam arayışının en yoğun yaşandığı alandır. Bilimden ve felsefeden farklı olarak, din alanında Tanrısal bilgi ve Tanrı’nın desteği söz konusudur. Dinin en temelde insan hayatına anlam kazandırmak için var olduğunu söylemek mümkündür. İnsanın anlam arayışında sağlıklı bir yol bulabilmesi için, hem bilimin, felsefenin ve dinin birbiri ile işbirliği yapması, hem de insanın bunların kesiştiği noktalarda ortaya çıkan “özgürleştirici ışığı” görmesi gerekmektedir.
Sayfa 22 - Fecr Yayınları, 1. Baskı, Kasım 2023Kitabı okuyor
Temel kaygının nevrotik birey için taşıdığı sonuçları tartışmadan önce, birçok okurun kafasını kurcalayabilecek bir sorunu tartışmak zorundayız. İnsanlara yönelik temel kaygı ve düş­manlıktan oluşan ve nevrozların asal bir bileşeni olarak tanımlanan bu durum, belki de daha az ölçülerde olmasına karşın he­pimizin gizliden gizliye sahip olduğumuz
Eğer her insanın iradesi özgürse, yani her insan istediği gibi davranabiliyorsa, bütün tarih birbiriyle bağlantısız rastlantılar dizisi demektir. Milyonlarca insandan biri bile, bin yıllık tarih sürecinde özgürce, yani istediği gibi davranabilme fırsatını yakalamışsa, bu insanın bu yasaya aykırı tek bir hareketi bile bütün insanlık için yasaların
Sayfa 868Kitabı okudu
Rasulullah (s.a.v) buyurur: “Kısa bir süre tefekkür etmek altmış sene ibadetten hayırlıdır.”
Reklam
327 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.