Yaşam, senin,
verilmeden yapmayı öğrenmen gereken bir şeydir:
Senin, kendi başına, arayıp, bulup, kurmak
zorunda olduğun bir şey...
,,,
Üstelik, neyi arayacağın; neyi araman gerektiği;
neyi bulursan 'doğru'yu bulmuş olacağın;
neyi nereye kadar kurabileceğin — bütün bunlar
konusunda da hiçbir ipucu verilmeyecek sana:
bu konuda sana verilmeğe çalışılacak
bütün 'telkin'ler, 'yol gösterme'ler de,
daha başından, aykırı, yanlış
olacak.
Yalnızca neyi aradığını bilmeden
yaşamakla kalmayacaksın,
bulduğunda, aradığınun o olup olmadığını da
bilmeyeceksin — kurduğunda, kurduğunun
'sahici' yaşamın olup olmadığını da...
Yaşamını hiçbir şey bilmeden yaşayacaksın.
Yaşamını, bilmeden yaşayacaksın.
Yaşam, bilmediğindir.
Anlam arayışı; ilk insandan günümüze süren ve bir türlü kişinin varoluş sancısını gideremediği, kurcaladikca insanı içine çekip boğduğu bir konudur.
Yazar bu sancının, bu kıvranışın insan üzerindeki etkilerini kendi gözlemleriyle görmek zorunda kalıyor. 2. Dünya Savaşı sırasında toplama kapına alınan yazar, burada yaşama tutunabilmek için mücadele
"Herşeyden önce unutmamalısın ki, yaşam zordur: "yaşamak" ise kolaydır; sana, istemeden, verilmiştir; sana verilen kadarı da, koşulsuz, öylesine, senindir -kolayca, 'hafifçe'...
Ama yaşam hazır verilemez sana - sana hazır verilen her "yaşama biçimi" de, sana aykırıdır; seni, aykırı, çarpık hale sokar; ona uyarsan.
Yaşam, senin,
verilmeden yapmayı öğrenmen gereken bir şeydir: Senin, kendi başına, arayıp, bulup, kurmak zorunda olduğun birşey ...
Bu da, işte, zordur.
Üstelik, neyi arayacağın; neyi araman gerektiği; neyi bulursan 'doğru'yu bulmuş olacağın; neyi nereye kadar kurabileceğin -bütün bunlar konusunda da hiçbir ip ucu verilmeyecek sana: bu konuda sana verilmeğe çalışılacak bütün 'telkin'ler, 'yol gösterme'ler de, daha başından, aykırı, yanlış olacak. "
İlk dersimizden önce sana bir şey hatırlatmak istiyorum. Yolunu bulduğun zaman korkmamalısın. Hata yapacak kadar cesur olmalısın. Hayal kırıklığı, yenilgi ve umutsuzluk, Tanrı’ nın bize yol gösterme araçlarıdır.