Martıları Seven Adam ‘ı uyku tutmamış, yatağında dönüp duruyordu. Çünkü onu martılardan daha mutlu eden tek bir şey vardı, o da Fransız Teğmenin Kadını Patrice’ydı ve onu düşlerken gözüne uyku girmiyordu. Hava aydınlanırken
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim.
Bu
(Bu yazı, hikâyenin içeriğine dair detaylı bilgi içermektedir!)
“Elveda Issık Göl, bitmemiş türküm benim. Seni nasıl beraberimde götürmek isterdim bilemezsin.Mavi sularını, sarı topraklı sahillerini. Ama yapamam bunu.Nasıl sevdiğim kadını beraberimde götüremiyorsam, seni de götüremem.”
Cengiz Aytmatov’un "Selvi Boylum Al Yazmalım "
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi öğretim görevlisi olan Prof. DR. Muharrem KILIÇ hocanın öğrencileriyle paylaştığı film listesi:
Admission (2013, Paul Weitz) *
3 İdiots (2009, Rajkumar Hirani) - Eğitim Sistemi, Bilime Bakış *
Klass(Ilmar Raag) Eğitim Felsefesi, Çocuk Hakları, Çocuk İstismarı*
Another Earth Alternatif Evren, Mağara
13 yıl önce kaybettiğimiz Michael Jackson anısına..
1930’larda Paris’teki meşhur Sein Nehri’nin kıyısına vurmuş kimliksiz bir genç kız cesedi bulundu. Yapılan otopside kızın 16-17 yaşlarında olduğu ortaya çıktı. Genç kız, intihar etmişti.
Morg doktoru kızın pürüzsüz cildinden ve huzurlu tebessümden çok etkilenerek yüzünün balmumundan bir kalıbını
"Bir zamanlar düşünürdü göğsümde yüreğim..."
(Homeros- İlyada, XIX -330)
Düşünmenin göğüsten bilindiği bir zamandan...
Homeros'un İlyada'sı Akhilleus'un öfkesi "Söyle tanrıça, Peleusoğlu Akhilleus'un öfkesini söyle" ile başlayan ve Hector'un ölüm töreni ile son bulan epik geleneğin kuşkusuz en ünlü eseridir. Troya
VAROLUŞÇULUK VE BULANTI ÜZERİNE YAZILMIŞ BİRKAÇ MAKALE DERLEMESİ AYRICA BENİM BİRİCİK BULANTIM
(sonuna kadar okuyana sürpriz var)
Kısıtlı zamanım yüzünden usta yazarların(:D) yaptığı gibi ucuz metinlerarasılık numaralarından birinin yapıp kendi incelemelerimden bazı kısımları buraya da ekleyeceğim. Postmodernita bunu gerektirir çünkü. Bir çünkü
“Onu buraya getiren benim, uzun ve mutlu bir yaşlılığı olmasını arzu ediyorum. Öyleyse onun istediği gibi yaşamam icap ediyor. Oysa benim ne kabına sığmaz bir şefkate ne de desteğe ihtiyacım var, yalnızca sessizliğe gereksinim duyuyorum; yorgunum. Bu duruma alışacak mı? Ben alışacak mıyım? Ne olacak?” (s.99).
Yaşam, anne karnına düştüğümüz andan