askerlik, gelibolu, adilhan, keşan, edirne, nahit hanım, orhan veli
az önce canım 
Orhan Veli Kanık ın 
Vazgeçemediğim kitabında
yolculuk adlı şiirini;
Ne var ki yolculukta,
Her sefer ağlatır beni,
Ben ki yalnızım bu dünyada?
Bir sabah kızıllığında
Yola çıkarım Uzunköprü'den;
Yaylının atları şıngır mıngır;
Arabacım on dört yaşında,
Dizi dizime değer bir tazenin,
Çarşaflı, ama hafifmeşrep;
Gönlüm şen olmalı dğeil
Yol Türküleri
"Hereke'den çıktım yola,
Selâm verdim sağa sola,
Haydi, benim bu dünyaya garip gelmiş şairim,
Yolun açık ola!"
İzmit sokakları yaprak içindeydi;
Başımda, unutamadığım şehrin havası;
Dilimde hep oraların şarkıları;
Ellerim ceplerimde,
Bir aşağı, bir yukarı.
Sonbahar;
İzmit sokakları yaprak içindeydi.
"İzmit'in köprüsü betondur beton,
Nasıl kadrin bilmez yanında yatan,
Sensin gece gündüz gözümde tüten.
Yüreğim yanıktır, ciğerim delik,
Of of, kemirir bağrımı of, ince hastalık."
...
Orhan Veli Kanık
Şaşmamak gerek bu duruma
Radyonuzda 28.11.1964 günü saat 21-21:30 arası yayımlanan “Bir Portre” programında, şair Orhan Veli’nin 14. ölüm yıldönümü hâtırası anıldı. Büyük şairin ölümü üzerine parçalar ve Orhan Veli'nin kendi eserlerinden seçilmiş bazı şiirleri okundu. “Yol Türküleri” isimli şiiri okunurken “Arifiye Köy Enstitüsüne ait”
olan kısmın çıkarılmış olması gözden kaçmadı.
1 - Şiiri tahrif etmek, şairin hâtırasına ne dereceye kadar saygı göstermektir.
2 - Köy Enstitüsü sözü, bir kültür kurumu olan Devlet Radyosunca neden sakıncalı görülmüştür?
3 - Bir sanat yapıtının, siyasi görüş ve kanaatle bir nevi sansüre uğratılması sizce de sanat özgürlüğü anlayışına aykırı değil midir?
4 - Bu tutumunuz halkın Devlet Radyosuna olan güvenini sarsmaz mı?
Büyük şairden İstanbul Radyoevi adına özür diliyoruz.
-Yol Türküleri- syf. 84-85-86-87-88-89 (84)
Hereke'den çıktım yola,
Selâm verdim sağa sola,
Haydi, benim bu dünyaya garip gelmiş şairim,
Yolun açık ola!"
...
Yarına ümitle yürüyenlere
Bir selâm uçuralım.
...
1945
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Yol Türküleri
...
Alışamayacak mıyım,
Unutamayacak mıyım?
Güneşten sonra yattım,
Güneşten önce kalktım;
Pencereden dışarıya şöyle bir baktım:
Ufuk, yeşil yeşil, ağarıyordu.
Sevgilim, dedim,
Dördüncü uykudadır şimdi;
Galata köprüsü açılmak üzeredir;
Kül rengi sulara
Kirli bir gün ışığı dökülecektir.
Çatanalar, mavnalar, kayıklar,
Limanda gemi bekleyen gemilerin arasında
İnsanlar hayat mücadelesinde;
Adamlar, kadınlar, çocuklar;
Ellerinde yemek çıkınları,
Rejiye giden işçi kızlar.
Sayfa 86 - YAPI KREDİ YAYINLARI
Bu sene yaylalara yağıyo dolu dolu
Yol olduk uşaklarla sultan murata doğru
Yaylaların içinde sultanmurat yaylası
Orda toplanır ağlar şehitlerin anası
Yol arkadaşınızın sigarasıyla gereğinden fazla uğraştığını; ikide bir başını öteye çevirip göğüs geçirdiğini; yolda bir dizi tümsek varmışçasına sürekli yere baktığını hissedersiniz, gönlünde yatan türküleri çağırmasını istiyorsanız, sakın ona ilişmeyin
Yol Türküleri
Siyah akar zonguldağın deresi;
Yüz karası değil, kömür karası;
Böyle kazanılır ekmek parası.
Sayfa 89 - Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Ocak, 2016Kitabı okudu
Yol Türküleri
Gerede'nin yolu,
Reşadiye gölü,
Bir göl ki...
İnsanın şair olup şiir söyleyeceği geliyor.
Sayfa 87 - Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, Ocak, 2016Kitabı okudu
Yol Türküleri
Hele şu Haliç vapuru
İskeleye yanaşsın,
Yolcular çıksın hele;
En güzel saati şimdi Eyüp'ün.
Sayfa 90Kitabı okudu
Yol Türküleri
İzmit sokakları yaprak içindeydi;
Başımda, unutamadığım şehrin havası;
Dilimde hep oraların şarkıları;
Ellerim ceplerimde,
Bir aşağı, bir yukarı.
Sonbahar;
İzmit sokakları yaprak içindeydi.
Sayfa 99 - KIRMIZIKEDİ. /..Kitabı okudu
CHP amigosu tarafsız(!) gazeteci bakın ne demiş.
Seksen sene bale izlediler opera seyrettiler,
mozart, çayxorski dinlediler, az gittiler uz gittiler dere tepe düz gittiler.
Seksen senenin sonunda sanayi ve teknoloji alanında bir arpa boyu yol gittiler.
Anıtkabir'in bayrak direğinin ipini üretebildikleri için bayram ettiler.
Seksen senenin sonunda ülkenin başına bir İmam Hatipli geldi.
♡ Türklerin uzaya fırlattığı ilk İMECE uydusunu,
♡ Dünyadaki ilk SİHA gemisini,
♡ İnsansız savaş uçağını,
♡ MR cihazını
♡ Hızlı elektrikli tren setlerini,
♡ TOGG otomobilini,
♡ 800 km menzilli Lazer güdümlü füzeleri,
♡ Elektronik harp sistemlerini
● güneş, ● rüzgar ve ● nükleer enerji santrallerini
ve daha bir çok ileri teknoloji gerektiren projeyi onlar hayata geçirdi.
Onlar kim mi?
Onlar İmam Hatipli liderin yetiştirdiği, horon tepen, zeybek oynayan
Neşet Ertaş dinleyen, bozlak, Kerkük havası, Urfa türküleri seven
yer sofrasında yemek yiyen, ayakkabısını evin dışında çıkaran,
namaz kılan oruç tutan öz be öz Anadolu çocukları.
Bale izleyen ve batının gönüllü uşağı olan,
ilerici(!) yurttaşların çocukları ise;
erkek kız birbirinin mahrem yerini seyrederek,
aynı tuvalette ihtiyaç gidermeyi "bilimsel buluş" zannediyorlar.
Fahri Kopar