Kaçabilirsin Ama Gerçekten Saklanabilir Misin?
Arabanın benzini bitmek üzereydi.
Saatlerdir hiç benzin istasyonu işaretine rastlamamıştım ve
yakıt göstergesi de kırmızıdaydı. Ana yoldan ayrılmam gerekiyordu
ama uçsuz bucaksız gibi duran tarlalar sanki beni motor son
nefesini verene kadar dolandırma niyetindeydiler.
Günün henüz erken saatleri olmasına rağmen hava boğucu ve sıcaktı.
Açık pencerelerden kırbaç gibi çarpan rüzgâr, havayı serinletmiyor
yalnızca hareketlendiriyordu.
Direksiyona kapanmış, arabanın her an stop etmesini beklerken,
yeşil bariyerlerin arasında bir boşluk gördüm. Solumdaki buğday
tarlalarının arasından sonu görünmeyen bir yol uzanıyordu.
Nereye vardığına aldırış etmeden, tekerlek izleriyle dolu yüzeyde
sarsılarak ilerlemeye başladım. İzler ağaçlık bir alana varıyordu.
Audi’yi içine sürdüğümde dallar pencereleri çizdi. Arabayı durdurdum.
Ağaçların gölgeleri daha serindi. Tik tak eden sessizlikte akan suyun
sesini duyabiliyordum. Gözlerimi kapatıp kafamı arkaya yasladım ama
dinlenecek zamanım yoktu.
Yola devam etmeliydim.
İthaki Yayınları - Birinci BölümKitabı okuyacak
Derin sularda yalnız bir mümin: Garaudy 1
Yıldız Ramazanoğlu son aylarda Roger Garaudy okumaları yapmakta idi. Okumalarının sonucunda Garaudy’nin Türkçedeki mütercimi Cemal Aydın ile uzun, dolu dolu bir söyleşi gerçekleştirdi. Garaudy üzerine yapılmış bu derinlikli ve ne yazık ki bir “ilk” olan önemli söyleşiyi sizlere sunuyoruz.
Cemal Aydın, 1948 Isparta, Şarkikaraağaç doğumlu. İstanbul
Yola Devam Simon
"Canım istemiyor," dedi Simon.
"Ne istemiyor?" diye sordu Baz. Masasına oturmuş, elma yiyordu. Elmayı dişlerinin arasına sıkıştırıp okul formasının yeşil-mor kravatını bağlamaya koyuldu. Simon kravatını hala aynaya bakarak bağlayabiliyordu. Yedi yıldır.
"Hiçbir şey," dedi Simon başını tekrar yastığına koyarak. "Canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Nihayetinde onu tamamlamak zorunda olduğum için güne başlamak bile istemiyorum."
Baz kravatına yarım Windsor düğümü attıktan sonra elmasından bir ısırık aldı. "Haydi ama Snow, bu sözler yüzyılın en güçlü sihirbazına hiç yakışmıyor."
"Bu tam bir saçmalık," dedi Simon. "Bana bu sıfatı kim yakıştırdı?"
"Büyük ihtimalle Sihirbaz." Adam seni ağzından düşürmüyor. 'Geleceği önceden haber verilen kişi', 'beklediğimiz kahraman', falan filan."
Sayfa 248 - pegasus yayınları - aH, bünyem bu tatlığı daha fazla KALDIRAMIYOR
Yola Devam Simon
Baz elindeki elma koçanına şöyle bir baktıktan sonra onu Simon'ın masasına fırlattı. "Beni siyasal bilgiler dersini ekmeye mi ikna etmeye çalışıyorsun?"
"Evet."
"Ettin bile," dedi Baz. "Haydı kalk artık."
Simon sırıtıp yataktan fırladı.
Sayfa 248 - pegasus yayınları - canı hiçbir şey yapmak istemeyen simon'a bakın! acaba ne yaptılar..