Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ağlamıyordu ama çok yorgundu, hem de çok.
Reklam
Evde işlere yetişmek giderek güçleşiyor olmalıydı; gitgide daha yorgundu çünkü annem.
"...gerçek ha­yattaki ben ne kadar yorgunsa rüyamdaki ben de aynı derecede yorgundu."
«Bir an için dolaşan kan gibi bedeninin içinde uzak bir yerde hâlâ anlaşılmama tehdidinin yükseldiğini hissetti. Sonsuzluk hiçlik, ölüm ölümsüzlük -hâlâ orada yüzüyorlardı, işkencenin kalan kırıntıları. Ve o, onlarla neyi bağlayacağını bilmiyordu artık, çok yorgundu.»
Sayfa 164
Reklam
Yorgundu, kalbi bunca yükü kaldıramıyordu artık. Bir mızrağın ucu batıyordu sanki yüreğine, bir zalimin ellerinde. İnsan yokluğu kabullenmekte mahzundur.
Sayfa 73 - Timaş
“ Gündüz daha köhne göründü sokak gözüme, binalar daha yıpranmış, daha yorgun. Gece, yaşlı şehirlerin kusurlarını örten siyah kadifeden bir örtüdür, diye bir cümle okumuştum; hangi kitapta, kim yazmış, hatırlamıyorum. Ee bizde de yaş kemale erdi. Benim hafızam da en az bu sokaklar kadar yorgundu, yıpranmıştı.”
Sayfa 91 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Yorgundu, O hep yorgundu. Hem zaten, en çok anneler uyumalıydı.
Sayfa 24 - İletişimKitabı okudu
Şimdiyse zihni nefes nefeseydi.Yorgundu, parçalanmıştı.Kullanılmaz hale gelmesine birkaç adım kalmıştı.
Sayfa 147Kitabı okudu
Reklam
Şimdi bana yalnızca Dertli türkülere duyduğum karşılıksız aşk kaldı. Güzel beyaz bir tay doğururdu her sene hafızam Yorgundu oysa Durmadan, durmadan hatırlamaya koşmaktan.
Bu aralar ben:
Uyuyamayacak kadar yorgundu ve fazla bir şey düşünmeden, bir tür yarı bilinçsizlik halinde, yemek vaktine kadar orada öylece yattı.
Yorgundu, öyle korkmuştu ve kafası öyle karışıktı ki.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.