İnceleme için teşekkürler. Kitabı okumadım fakat merak ettiğim bir şey var. Bir beyne direk kadın-erkek beyni diyebilir miyiz? Ya da yüzde bilmemkaç kadın, erkek beyni mi diyebiliriz? Günümüzde erkeklerle kadınların becerileri birbirine çok fazla iç içe geçmiş gibi duruyor. Yani erkeklerin eskiden çok fazla yapamadığı şeyleri günümüz erkekleri daha fazla yapıyor, eskiden sürekli savaşan erkeğin şuan daha fazla empati yapabilmesi gibi mesela. Bir beyne kesin bir cinsiyet tanısı koymak ne kadar doğru, kitapta bunun için ne diyor? Bu konuda birçok şey okudum ve kafam biraz karışık o yüzden merak ettim :)
Rica ederim, ilginiz ve sorunuz için de teşekkür ederim ayrıca. Bireylerin farklı beyin yapısına sahip olmasındaki en önemli etken anne karnında maruz kaldığı testosteron hormonudur. Bu hormon da sol yarımkürenin gelişimini geciktirmekte ve dolayısıyla farklılıklar oluşturmaktadır. Ne kadar testosteron hormonuna maruz kaldığımızı öğrenmenin bir çok yolu var. Ben de kitaptan öğrendiğim bilgileri aktarayım size.Genellikle anne karnından bir iğneyle bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısından alınarak ölçüm yapılır veya farklı genetik incelemelerle tespit edilir. Ancak bu imkanların olmadığı durumlarda işaret ve yüzük parmağına bakılabilir. Yüzük parmağınız ne kadar uzunsa o kadar testosteron hormonuna maruz kalınmıştır, yani birey o kadar erkek beyinlidir. İki elde de farklı olabilir ancak sağ avuç dikkate alınır. Kitapta bu skalaya göre belirleniyor. Ve bu durum, biyolojik cinsiyetimizle bağımsız. Dediğiniz üzere insanların davranışlarının farklı olması bununla ilgilidir diye düşünüyorum :)
Sorularıma yanıt verdiğiniz için teşekkür ederim. Peki sonradan değişen testesteron hormonu miktarı beyni nasıl etkiliyor? Yani çevresel değişkenlerden bahsediyor mu kitapta ?
Hayır, çevresel faktörlerle ilgili bir bilgi göremedim kitapta. Ancak amniyosentez sonuçları ileriki dönemlerde kullanılıyor, herhalde pek bir önemi yok, birey anne karnında olmadığı müddetçe. Tabi, benimki bir tahmin