Kitabı anlayamadım. Anlamak için uğraştım ama içindeki kurmaca mı gercek mi bit türlü anlamadım. Zaten diğer bölümlerde nokta dahi yoktu. Bu da kitaptan sıkılmama sebep oldu. 2 senedir belli zamanlarda okumaya başlayıp yarım bırakıyorum. Tabi ki herkesin kendi zevki. Benim için boşa zman kaybı çünkü hiç bir şey öğrenmedim.
O zaman doğru kelimeleri seçip cümleyi kurmak gerekiyor. Kendi yetersizliğinizden dolayı "Tutunamayanlar" için boşa zaman kaybı diyemezsiniz. "Tutunamayanlar" için ilk önce okuma düzeyinizi artırmanız lazım. Size şunları tavsiye verebilirim; Atay'ı okumaya başlamadan önce biraz araştırma yapmak gerekiyor. Nasıl bir dönemde yaşamış, kimlerle birlikte olmuş, kimlerden etkilenmiş vs. Tabii bu durum bütün yazarlar ve kitaplar için geçerli ama eğer Tutunamayanlar'ı okuyorsan daha da önemli. Onun için şu video buna bir nebze olsun fayda sağlar diye düşünüyorum. youtu.be/ZdmXbXkJBcI
Yazıldığı dönem itibariyle de Türk Edebiyatında çığır açmıştır. Tabii o dönemde anlaşılamamıştır bu da ayrı bir ironidir.
Yalnız 1970 TRT Roman ödülünü de alıyor. O dönemde böyle bir ödül almış romanın görmezden gelinmesi de başka bir konu. O dönemin sözde aydınlarına da bolca söz söylemiş. Aydın olmak sadece okumak ile olmayacağını, gerçek hayatın, gerçek oyunun, gerçek dünyanın bambaşka kuralları olduğunu anlatmış.
Kitabın içinde rastladığım kitapların ve yazarların çoğunu önceden okumuş olmak da beni ayrıca mutlu etti ve tabii ki anlatılanları ona göre yorumlayabilmemi sağladı.
Atay ilk dönemlerinde Oscar Wilde ile baya haşır neşir olmuş. Sonrasında Maksim Gorki hayatına girmiş.
Tabii ki en sevdiği iki yazar Franz Kafka ve Dostoyevski
Bunlar dışında kitapta geçen bazı yazarlar ve kitaplar
Panait Istrati - Akdeniz
Cervantes - Don Kişot
Robert Louis Stevenson - Dr. Jekyll ile Bay Hyde...
Turgut'un devlet dairesine evrak almak için gittiği bölümler ise Gogol ve Bulgakov'un sistemin absürtlüğünü ironi ve hiciv dolu anlatımlarıyla gözler önüne serdiği Müfettiş ve Şeytani eserlerini akla getiriyor.
Oyun kavramı Oğuz Atay'ın hayatının temel noktası.
"Hayat bir oyun sahnesi ve bizler oyuncularız..."
Ve aklıma direkt Truman Show geliyor. Belki de şu kitabı en iyi anlatacak filmlerden biri.
William Shakespeare - - Hamlet
Pişkin - Seçmece Yazılar
Aristophanes mi Ksenophanes - On binlerin Ricatı
Dostoyevski' -Yeraltından Notlar, Karamazov Kardeşler
Hegel, Fichte
Kant- Kritik der Reinen Vernunjt
Tevfik Fikret! Kış şiirleri .
Cenap Şahabettin
Fuzuli, Baki, Nedim
Albert Camus
Cyrano Bergerac
Profesör Hirsch - Felsefe Giriş ( on iki ciltlik)
Gorki - Benim Üniversitelerim
Oscar Wilde
Mark Twain
Çehov
Don Kişot
Bernard Shaw
Tolstoy ( Tolstoy entelektüel bir devmiş
Mark Twain
Charles Dickens
Ömer Seyfettin- Efruz Bey
Goethe
Schiller'in şiiri ( Beethoven dokuzuncu senfoni)
Gogol - Ölü Canlar
Franz Kafka
İbsen- Hortlaklar
Nietzsche
Montaigne
Karl Marx
Andre Gide
Salinger
Rainer Maria Rilke
Peyami Safa- Bir tereddüt romanı
Rousseau
Önce "kolaj, metinlerarasılık, iç konuşma, bilinç akışı, üst kurmaca" gibi roman tekniklerini bir araştır derim.
Ben sizin yorumunuzu kabul etmiyorum.. Siz dikkatli okuyun bence dedim hep ve açıkladım. Kusura bakmayın da sevmedim o benim sorunum ve evet zaman kaybı boşa giden saatlerim. Sizin şunu anlamanız lazım bir insan herşeyi sevmek zorunda değil. Zamanımı çaldı bu kitap benim için. Sizin için mükemmel olabilir ama benim için değil. Zaten en çok yarım bırakılan kitaplar arasında. Benim gibi düşünen binlerce insan var. Biraz eleştirirken dikkat edin.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.