Ben sizin yazdiginizin yani aklinizda olanin parantezini actim sadece. Ince kavramlar kullanmadim ve sosylojinin, piskolojinin ve felsefenin kelimelerrine kilitli kalmadan herkes anlasin diye düz bir mantikla ve sade yapmaya calistim. Bazi incelemeleri okuduklari icin anlamalari gerekeni iskaliyorlar insanlar. Bir cok kitapdan ve birkac sene sonra anlamalari gereken bir seyi hizlandirilmis olarak ögreniyorlar pardon egitiliyorlar. Buna okuduklari an itibari ile ne egitimleri nede bilgileri kavramaya hazmetmeye yeterli. Mis gibi yapiyorlar, dik-larini zannediyorlar, Özümsemek gerektigini unutuyorlar. Bunlarin müsebbibi kim sorusunu kimse sormuyor. Kopyala yapistir hayatlar yasiyorlar-yasatiyorlar. Insanlar düsünmüyor sadece düsündürülüyorlar. Insanlar birbirine dönüsüyor.Kendilerini arayip bulamiyorlar. Ben sen oluyorum, sen de ben oluyorsun bunada biz diyorlar. Kendilerini arayip bulamayinca böylece hic benzemiyorlar kendilerine hayatin son cegregine geldiklerinde. Bir gün bir ucak seyahatinda cok önlü olan Bay X koltuk arkadasinla tanismak ister ve uzun konusmadan sonra sorar elinizdeki kitap kimin der yan koltuk arkadasi cok önlü Bay X diye birine ait oldugunu söyler. Ve Bay X akillara tokmak bir soru sorar. Sen kim olmak isterdin der. Yolculuk arkadasi söyle bir cevap veriri - Bay X olmak - isterdim der. Bay X bu cevaba karsilik " Ondan bir tane var bu dünyada ikitane olmasi neyi degistirir" der. Hic kendin olmayi düsündün mü ? der. Saygilarimla