Yorum

Merube isimli okurun asıl gönderisini gör
Can B. okurunun profil resmi
Eseri okumuş birisi olarak sarfettiğiniz her kelimenin altına imzamı atıyorum. Eserin anafikri tek kelimeyle "eğitim" ama nasıl eğitim? Profilinizden anladığım kadarıyla matematik öğretmenisiniz ama sizce eğitim salt matematik, Türkçe ve tarih eğitiminden mi ibarettir? Bunları yapabilen doktor, avukat olup toplumun kaymak tabakasını oluştursun; geri kalanın büyük bir çoğunluğu da cehalete ve üç otuz parayla geçinmeye mahkum edilip ülkeyi de kendisiyle birlikte karanlığa mı sürüklesin? Eserde de değinildiği gibi eğitim olacaksa toplumun her kesimi en mükemmel şekilde eğitilmeli. Çiftçisi, işçisi, beyaz yakalısı toplumsal bilinç kazandırılacak şekilde eğitilip ülkenin tamamı her seviyede sınıf atlamalıdır. Yalnızca meslek mensupları değil, sizin de değindiniz gibi analık babalık ta eğitime tabi olmalıdır. Toplumca öğrenecek çok şeyimiz var amma ve lakin toplumlar, genel olarak acı çekmeden öğrenemiyor. Bizim de öğrenebilmemiz için en az iki üç jenerasyona ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum...
Merube okurunun profil resmi
Öncelikle yorumunuz için teşekkür ediyorum. Evet matematik öğretmeniyim uzun yıllarda eğitim sektörünün içerisindeyim. Sorunuza her zaman ilk girdiğim sınıflarda söylediğim sözle cevap vermek istiyorum. Matematiği sevmeyebilirsin, yapamayadabilirsin ama benim sınıfımda eğitim öğretimden önce gelir. İnsanlıktır en mühimi. Herkes okumak zorunda değil ama herkes kendini geliştirebilmeli bu toplumun her kademesinde olmalı. Bir değişim elbette kolay olmuyor ama jenerasyon değiştikçe durumumuz ne yazık ki pek iyiye gitmiyor şu an. Memnuniyetsiz ve şikayetçi tembel bir nesil geliyor. Kolay para kazanmanın derdinde ne yazık ki herkes. Benim en çok yakındığım konu çocuklar. Ve onları şekillendiren ebeveynler. Özellikle bu kısıma eğitimin uygulanması yönünde ciddi çalışmalar yapılması gödüşündeyim.
Can B. okurunun profil resmi
İşte ana konu öncelikle çocuğun ilk yetişeceği ortamı yani ebeveynleri eğitmek. Çocuğun ana babası ve dahi çevresi kolay yoldan vurgun yapma peşindeyse yaşadığı ülkede de emeğin kayda değer bir kıymedi yoksa çocuklar elbette kolay yoldan para kazanmanın peşine düşer. İlk etapta her bireye emeğin değeri empoze edilmeli ki yaşanılan ortamda emek, yaşamı sürdürme açısından nakitsel bir karşılığı olsun...
Merube okurunun profil resmi
Peki aileleri eğitmek için nasıl bir yöntem izleyebiliriz ? Neler yapabiliriz bu konuda görüşlerinizi merak ediyorum.
Can B. okurunun profil resmi
Aileler zaten eğitiliyordu bir zamanlar. Kapatılan köy enstitülerinden en az on meslekle çıkmanın yanısıra adab-ı muaşeret, toplumsal birlik duygusu meziyetler de empoze edilirdi. Ne yazık ki köy enstitülerinin kapatılmasıyla böyle bir eğitimin önü kapatıldı ve şark kurnazı, üretimi terk edip köyden kente inerek kısa yoldan köşeyi dönmenin peşinde koşan bir toplumun yolu açıldı. Üretmedik, üretmedikçe paramız da emeğimiz de değer kaybetti. İşte sizin şu anda baş edemediğiniz çocuklar, bu enstitülerin kapatılmasıyla cahil bırakılan insanların torunları. Et kokarsa tuz atarsın ama artık tuz da koktu. Dediğim gibi bu tip enstitüler açılsa bile tam randıman alabilmek için en az iki üç nesil gerekiyor. Fakst sonuç olarak her şeyin başı eğitim, sonra da üretim zira bilinçsiz toplum yararı bilincinden yoksun bir üretim anlayışının da pek bir anlamı yok. Öyle bir üretim ancak sermaye sahiplerini beslemeye yarar. Eğiteceksin ama mesleki ve sosyal statü ayırt etmeksizin herkesi kendi alanında eğiteceksin. Bu anlayış, bir devlet politikası haline gelmedikçe malesef yapılabilecek fazla bir şey yok!..
Merube okurunun profil resmi
Önce köy enstitüleri sonra değerler eğitimi kaldı ve bize gelen nesiller gittikçe köreldi o kadae haklısınız ki. Köy enstitülerinin yeniden hayata dönmesi kanaatindeyim ben de . Teşekkür ediyorum değerli düşünceleriniz için 🙏
Can B. okurunun profil resmi
Düşüncelerime verdiğiniz değer için esas ben teşekkür ediyorum! Esen kalın!..
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.