Ben bu kitabın incelemesini yazmayı çok istemiştim ama kafamdakini yansıtmak çok zor gelmişti bana. Anlam veremediğim bazı şeyleri bu kitap sayesinde temellendirebilmiştim. Öne sürdüğü ''kendiliğe ihanet'' kuramı gerçekten çok vurucu bence. İnsanlığın içine düştüğü çıkmaz henüz çok küçükken başlıyor ve bu o kadar evrensel bir hata ki insanlığın iyileşmesi gerçekten çok zor. Çünkü her çocuk gerçek anlamda onulmaz yaralarla büyüyor. O öfke patlamalarının yönünü anlattığı bölüm de çok ilgimi çekmişti. Her kim, kişiye kendine ihanet ettiği gerçeğini hatırlatırsa, ona karşı müthiş bir öfke duyuluyor. Mesela itaatkar bir toplumda her kim itaat etmiyorsa, özgürce yaşayabiliyorsa o hemen öfkenin odağı haline geliyor. Nietzsche Zerdüşt'te şöyle diyordu: ''Halkın, köpeklerin kurttan nefret etmeleri gibi nefret ettiği kimseye gelince, o özgür tindir, zincirlerin düşmanıdır, tapmayandır, ormanlarda yaşayandır.'' Bu bilgiler sayesinde paralel okumalar da çok daha anlamlı hale geliyor. Uzun oldu ama hem kitap çok güzel hem de incelemen çok çok güzel olunca ben de saldım kendimi. Kıymetli kalemine sağlık Mustafa hocam. :)