18.yy'a kadar Batı kendini doğadan hep uzak tutmuştur. Hatta bazı bilgilere göre manzarayı seyretmenin zaman kaybı ve insanın kendi benliğine karşı işlediği bir suç olarak görülmüş. Rousseau'nun “Doğaya dön!” çağrısıyla romantikler artık kasabayı ve kasabada yaşayan insanları eserlerinde konu olarak seçmeye başlıyorlar. Goethe de bu romantiklerden biri. Fark ettiyseniz kitabın mekânı kırsal bir alan. İnsanları da keza yine o kırsala ait olan insanlar. Kitaptan bağımsız olarak, Rousseau'nun “Doğaya dön!” çağrısıyla birlikte birçok soylu da kırsala yerleşip oradaki yerel halk gibi giyinmeye, konuşmaya ve davranmaya başlıyor. Benim naçizane kanaatim de kitaptan etkilenen insanların bu sebepten dolayı etkilenmiş olmalılar.