Bu tip adamların derdi edebiyat yapmak değil, edebiyatı ele geçirmek. Misyonları ortadayken değil okumak, okutmamak için çabalarım bunları.
Mehmet hocam dediğiniz gibi bu tür yazarların hedefi edebiyatı ele geçirmek ise o zaman endişelenecek bir durum yok bence. Çünkü bu hedef hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. Edebiyat, örneğin medya gibi surları kağıttan yapılmış bir kale değil... O surların harcı kimsenin yıkamayacağı kadar sağlam karılmış. Benim üzüntüm, önceden genç kuşağın edebiyatla tanışması yerli ve yabancı klasikler aracılığıyla gerçekleşirken şimdi maalesef edebiyatla ilk temasın bu tip yazarlarla kurulması. Ancak buna da geçici bir süreç gözüyle bakıyorum. Yorumunuz için teşekkür ederim. Sevgilerimle...
İnşallah dediğiniz gibidir abi ancak artık Türkiye'de bu kadarı da olmaz dediğimiz ne varsa olduğu için ben bu kadar yapıcı yaklaşamıyorum meselelere.
Ben yine de edebiyatın ‘bugüne kadar olan şeylerin’ tamamen dışında kaldığını düşünüyorum. Edebiyat bizim tekelimizde değil. Binlerce yılın, binlerce kültürün ortak mirası. KHK’larla bir gecede değiştirilmesi ya da havuz sistemine sokulması gibi dönemsel dayatmaların çok uzağında, siyasetin çok üzerinde bir yerde...
Tabiki abi bi anda ele geçirebileceği bir şey olsaydı şimdiye bırakırlar mıydı? Çok uzun bir süreç bu ve onların planları da kısa vadeli değil. 2071 falan dediklerinde gülüp geçiyoruz ama gayet ciddiler. Neyse konu uzar. Geceniz güzel olsun abi:)
2071 hedefinin gerçekleşmesi için ‘birilerinin’ o tarihe kadar yaşaması gerekiyor Mehmet hocam:) Neyse, anladık birbirimizi bir şekilde:) Senin de gecen güzel olsun... Sevgiler...
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.