Kitap kurdu bir dostum aradı. Bir türlü siteye üye olmaya ikna edemediğim. "Yine katılmamışsın toplantıya, Böll okumuşlar" dedi. "Ya, maalesef," dedim. Şaşırdım aslında. "Sen nereden biliyorsun. Siteye üye oldun di mi," dedim.
"Yok aga. Olmadım. Sitenin aurorası uymuyor bana. Düş yakamdan," dedi.
"İyi de, sen nereden biliyorsun Böll okuduklarını peki, vahiy mi yani," dedim.
Galata köprüsüne uğramış. Sıcak ya. Soğuk bir bira muhabbetine. Çökmüş bir köşeye, biraz nefeslenmiş. Etrafında dönen sohbetlere kulak kabartmış. Yan masada bir grup Böll ve Palyaço üstüne konuşuyormuş. Şaşırmış. Tam da gurup vaktiymiş zaten. Başka bir masada bir turist grup varmış. Daha da şaşırmış. Kulağına, "Ansichten eines clowns. Ayns zwayns ihtin vihtin," gibi bir şeyler çalınmış. Anlamış tabii konu aynı konu. Alamanlar ya, onlar da toplantıya katıldı diye düşündüm, dedi.
Galiba toplantı burada yapılıyor ve ben de tam içine düştüm, diye düşünmüş. "Etrafa şöyle bir bakındım, duvarlar vesikalık resimlerle doluydu, kimler yoktu ki, Ebru hoca, Muzaffer, Kevser, Osman, Canan, Necip, Anıl, Selman, Samet... Kimler yok ki. Oğuz da dönmüş askerden," dedi.
"İyi de sen onları tanımıyorsun ki. Bunca şeyi nereden biliyorsun da anlatıyorsun," dedim. Şaşkın güldü. Alaycıydı biraz.
"Ben mi! Ne beni be, yeme beni, sen anlatıyorsun ya," dedi.
Ciddi şoktaydım aslında. "Sen derken," döküldü ağzımdan.
"Ya, Hans, iyi misin," dedi. Baktım, adi Zupfner. Kolunda da vefasız Marie.
Alamanlar dahil bütün okuma grubu kalkmış ayağa tempo tutuyor. "Palyaço, Palyaç, Palya, Pal...Meee, Met, Metiiin, Metiiin Bey"
Uyandım. Kanter içindeyim. Başımda Oksana (ofis çalışanı). Bir şey soracakmış. Bakmış eleman uyuyor. Rezalet. "Sonra lütfen. Biraz kendime geleyim," dedim. Çıkarken, "kahve göndereyim mi," dedi.
"Gönder lütfen. Okkalı Kahve olsun ama," diyorum. :))))
Fotoğraf paylaşmak akıllıca. Bu kez video da vardı. Yutuba düşmüşsünüz ayol. Yakında Galata köprüsü edebiyat muhabbetlerine konu olursanız şaşırmayın.
Şaka bir yana, yarım saattir bakıyorum. Özlemişim billahi. Hepinize sevgi ve saygılarımı yolluyorum. İyi ki varsınız.
Bu yorum görüntülenemiyor
Metin hocam sizin - özellikle de Oğuz'la - epey kulaklarınızı çınlattık af buyurun :))) Diğer arkadaşları bilmiyorum ama ben hep "Metin hocamız burda olsa Palyaço'nun ne olduğunu ya da 'ne olmadığını' bir yorumlardı ki toplantının seyri değişirdi" diye düşünmekten kendimi alamadım. Doğrusu taa Rusyalardan gelip katıldığınız buluşmaya gelemediğim için de tekrardan üzüldüm. Bir gün tanışabilme ümidiyle :)
Hakanım 30 Eylülde gelmem çok zor. Ama, başka bir zamana denk getireceğim mutlaka. Sen de olursan tadından yenmez.
Bir kitabı beğenip beğenmemek tamamen okurun tasarrufundadır. Ancak rüşdünü ispatlamış bir eserin edebi kıymetini yargılamak biraz problemli olabilir. Dolayısıyla Kevser, Palyaço'yu didik didik etmek iyi okur olmanın mihengi olsa gerek. İyi etmişsiniz. Canıma değsin.
Bu siteden hem iyi yazarlar hem de eleştirmenler çıkacağını hep söylüyorum. Bu kadar didikleme bu tü hayırlara kesinlikle vesile olacak. Demedi demeyin bak :)))
Sevgili Samet, ben bu aralar harala gürele yazıyorum. Gerçi hepsi kucağımda, kendime kalacak gibi. Ama bir şey var ki, bunu söylemezsem aynaya bakamam, Siteden, dolayısıyla sizlerden öylesine çok şey öğreniyorum ki, bitti diye kenara attığım öykü ve romanlara yeniden başladım. Ama ne başlama. Yeniden yazıyorum.
Yok böyle bir şey! Öyle olağanüstü incelemeler öyle iletiler öyle tartışmalara denk geliyorum ki, bu ne yahu diyorum, her şeyi ters yüz ettiler yine. Bu yaşımda, çok şey biliyorum güvenim vardı bir nebze, onu da aldılar elimden. Ne güzel.
Ve asıl ben, siz kafası açık, sınırları sürekli genişleyen insanlarla dost olduğum, engin bilgilerinizden faydalanabildiğim için şanslıyım. Var olun. Sİzlere hayranım.
Metin abi saygılar, sevgiler... instagram.com/p/BnVhdwCAuoW/?...
You need to log in to be able to comment.