"dönemleri öyleydi, o yüzden böyle düşünmüşler" şeklindeki bakış açısı da baştan yanlış. çünkü aynı dönemlerde yaşamış john stuart mill, friedrich engels ve thomas thorild gibi filozoflar bizzat kadın haklarını savunmuş, bu konuda düşünceler üretmişler. bu yüzden tolstoy, nietzsche ve benzeri yazarların kendi hayatlarında kadınlarla ilgili yaşadıkları sorunları bütüne yaymaları çok anlamsız
Ama şöyle de bir şey var ki John Stuart Mill ya da Friedrich Engels'da idelojileri itibariyle bu tür uygulamalarda bulunuyorlar. Belki de o dönemdeki diğer aydınların da kadınlara düşmanca tavırları vardı.
Ek olaraktan Kierkegaard'ı sadece bi alıntıyla ya da Nietzsche'yi sadece bi görüşüyle kadın düşmanı demek de bence uygun olamaz çünkü Nietzsche'nin çoğu eserleri ve Kierkegaard'ın Baştan çıkarıcının günlüğünde bile bir çok fikir (Aldatmak, Erkeklerin düzenbazlığı gibi) tartışılıyor.
Genel durumu göz ardı eden bir elestiri bu. Kadınları savunan bir grubun olması toplumsal gerçeği değiştirmez. Toplumda var olan güçlü fikrin sebebini bilmek gerekir. Tıpkı eskiden erkek çocuğun değerli olmasını eleştirmek gibi bir şey. Bugün onu eleştirenler kız çocuğunu yüceltiyor. Özünde ikisi de menfaatler üzerine önemsenmiş durumda. Zamanında erkek çocuk savaşa gider, eve ekmek getirir, ağır yükü yapar, evlenir gelin getirir ev işi kolaylaşır vs vs ile erkek çocuk istenirdi.. Yani ihtiyaçtan doğan bir durumdu. Şimdi kız çocuğu için aynı şey geçerli. Yaşlanınca erkekten hayır gelmez kız bakar mantığı işte. Bu durum toplumun yansıması. Yani fikirler bir şekilde etkileniyor. Bu etki bazen olumlu bazen de olumsuz oluyor
Evet genelde kadınlarla özellikle anneleriyle sorun yaşayan kişilerin düşünceleri böyle olabiliyor. İyi bir filozof, sanatçı veya yazar olması her düşüncesinin doğru olacağı anlamına gelmiyor
You need to log in to be able to comment.