Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

20.08.97 — 13.04.24 isimli okurun asıl gönderisini gör
Fatih okurunun profil resmi
Dediklerinizde doğrusunuz bir insanın bir insanı analiz edebilmesi için ya onunla denk yada ondan üstte bir ilme sahip olması gerekir. Bunu sadece tenkit ederken değil methederken de ölçü kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yukarıda sıraladığınız alimleri bizim önümüze koyup siz müşrik siniz diyenler oldukça onlara (savundukları âlimlere) tepki gösteren birileri de olacak malesef. Esasen bulundukları dönemin mihenk taşı olmalarına karşın her dedikleri mutlak doğrudur ve herkes için geçerlidir diye düşünmemek lazım zannımca. Ayrıca bu aşırı sahiplenme veya dışlama sanki İslam içinde İslam var algısı veriyor insanlara. Aslına bakarsanız Teymiye ve devamında gelen taraftarları ile aramızda bir iki hususta fikir farklılığı var. Ama şimdi birbirimizi tekfir etmekten tanımaya bile fırsat vermiyoruz.
20.08.97 — 13.04.24 okurunun profil resmi
Güzel kardeşim İbn-i Teymiyye tekfir etmiyor. Onun tekfir ettikleri itikadi olarak şirk koşulan durumlardır. Ki bu da İhlas Süresiyle ve vesair ayetlerle sabittir. Ha günümüzdeki TEKFİR'cilerin harici zihniyeti olması ve buna rağmen İbn-i Teymiyye veya benzeri kişilerden alıntı yapmaları, söz söylemeleri de İbn-i Teymiyye'nin onlar gibi tekfirci harici şia olduğunu göstermez öyle değil mi?... Yani ben ölçü olarak İbn-i Kesir ve İbn-i Hacer'in sözlerini mi ölçü almam gerekiyor yoksa günümüzdeki harici/tekfirci zihniyette ki ilimden bihaber kişilerin sözlerini ölçü almam gerekiyor? Tabi ki İbn-i Kesir ve İbn-i Hacer'i öyle değil mi? Peki İbn-i Hacer ve İbn-i Kesir bu anlamda İbni Teymiyye'yi ve onun talebesi olan aynı zamanda kendi hocaları olan İbni Kayyim'a böyle bir zannda bulunmuşlar mı? HAYIR... Peki onlar gibi alimler böyle bir ithamda bulunmayıp da aksine övdükleri bir alimi (hocalarını ve hocalarının hocasını) ben neden günümüzdeki tekfirci bir kesimin, sırf o alimlerin hocalarını (İbni Kayyim ve Teymiyye) ölçü aldıkları için onlara sapık diyeyim... Bunun bana bir açıklamasını yapar mısınız? Ben Hanefi'yim mesela yani İmam-ı Azam'ın fıkhıyla amel ediyorum. Ancak İmam Azam'ın öğrencisi olan İmam Ahmed ve İmam Yusuf bazen hocalarının hükümlerine karşı (zıd) çıkıp, karşı hükümler vermişlerdir. Bu durumda -haşa- İmam-ı Azam'ın ilmine halel mi gelmiş oluyor? Bu onu onlardan daha ilimsiz yapıyor ya da İmam Ahmed ve Yusuf hocalarını mı yalanlamış -tabiri caizse- tekfir mi etmiş oluyorlar? Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Bir alim için ileri geri konuşmak çok ağır bir vebaldir... Buna benzer bir örneği Cemel Vakası'nda Hz.Ali ve Hz.Aişe annemiz için veya Kerbela Olayında Hz.Hüseyin ve Yezid içinde verebiliriz. Şimdi Hz.Ali ve Hz.Aişe annemiz bir konuda karşı karşıya geldikleri ve birbirleriyle savaştıkları için -haşa- onların birisi yanlıştır diyebilir miyiz? Ya da hariciler Hz.Ali için kafir dedikleri için -haşa- Hz.Ali'ye bu mantıkla -summe haşa- bizde kafir mi demeliyiz? Yani döneminde olmadığımız olan olaylar hakkında bizim konuşmamız doğru değildir. Hele hele ki sapık dememiz hiç doğru değildir. Çünkü onları öven yüzlerce alimler var ve bunlardan ikisi bizimde benimsediğimiz eserlerini okuduğumuz ve ehli sünnet dediğimiz İbn-i Kesir ve İbn-i Hacer'dir. Bunlar dahi hocaları için sapıktır dememişken biz zurnanın zırt bile demediği bir delik olarak hangi hüccetle onlara sapık diyoruz? Bakın bizim takip ettiğimiz kendi öğrencileri bile yermemiş ve böyle bir ithamda bulunmamışlar. Bu sizce bir çelişki ve ahmaklık olmuyor mu?
Fatih okurunun profil resmi
Soylemimden fikirlerine karşı olduğum anlamını nasıl çıkardın bilmiyorum. Ama en kısa ve net olarak şöyle ifade edeyim. Seninle aynı fikri taşıyorum.
20.08.97 — 13.04.24 okurunun profil resmi
Ben karşı olduğunuzu söylemedim. Aksine bende sizin "bir insanın bir insanı analiz edebilmesi için ya onunla denk yada ondan üstte bir ilme sahip olması gerekir. Bunu sadece tenkit ederken değil methederken de ölçü kabul etmemiz gerektiğini düşünüyorum." sözlerinize katılıyorum. Sadece İbn-i Teymiyye'ye tekfir ediyor veya onun fikirlerini benimseyen harici zihniyetin herkesi şirk/tekfir potasına koymalarıyla ilgili olarak İbn-i Teymiyye bunlar gibi yapmıyor... Aksine zıd olan yönleri tekfir ederdi. Birde tekfirinde bir usulü/ahkamı var. Günümüzdeki hiçbir ilmi yetkinkleri olmayan sadece tekfir kavramını ölçü alıp önüne geleni tekfir eden bu harici zihniyettekiler gibi değildi... Ben bunu anlatmaya çalışıyorum. Kendim amelde ve fıkıhta Hanefi'yim şayet cahilane olarak ve ön yargılı olarak olaya bakarsam benim de zannımca hem İbn-i Teymiyye'yi hem de önüme geleni sapıklıkla itham etmem gerekiyor. Gerekiyor da ama neyle hangi otoriter ilmimle etmeliyim asıl mesele bu? Benim ilmim ne ki kalkıp da o insanlar hakkında hüküm vereyim.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.