Güzel kardeşim İbn-i Teymiyye tekfir etmiyor. Onun tekfir ettikleri itikadi olarak şirk koşulan durumlardır. Ki bu da İhlas Süresiyle ve vesair ayetlerle sabittir. Ha günümüzdeki TEKFİR'cilerin harici zihniyeti olması ve buna rağmen İbn-i Teymiyye veya benzeri kişilerden alıntı yapmaları, söz söylemeleri de İbn-i Teymiyye'nin onlar gibi tekfirci harici şia olduğunu göstermez öyle değil mi?... Yani ben ölçü olarak İbn-i Kesir ve İbn-i Hacer'in sözlerini mi ölçü almam gerekiyor yoksa günümüzdeki harici/tekfirci zihniyette ki ilimden bihaber kişilerin sözlerini ölçü almam gerekiyor? Tabi ki İbn-i Kesir ve İbn-i Hacer'i öyle değil mi? Peki İbn-i Hacer ve İbn-i Kesir bu anlamda İbni Teymiyye'yi ve onun talebesi olan aynı zamanda kendi hocaları olan İbni Kayyim'a böyle bir zannda bulunmuşlar mı? HAYIR... Peki onlar gibi alimler böyle bir ithamda bulunmayıp da aksine övdükleri bir alimi (hocalarını ve hocalarının hocasını) ben neden günümüzdeki tekfirci bir kesimin, sırf o alimlerin hocalarını (İbni Kayyim ve Teymiyye) ölçü aldıkları için onlara sapık diyeyim... Bunun bana bir açıklamasını yapar mısınız? Ben Hanefi'yim mesela yani İmam-ı Azam'ın fıkhıyla amel ediyorum. Ancak İmam Azam'ın öğrencisi olan İmam Ahmed ve İmam Yusuf bazen hocalarının hükümlerine karşı (zıd) çıkıp, karşı hükümler vermişlerdir. Bu durumda -haşa- İmam-ı Azam'ın ilmine halel mi gelmiş oluyor? Bu onu onlardan daha ilimsiz yapıyor ya da İmam Ahmed ve Yusuf hocalarını mı yalanlamış -tabiri caizse- tekfir mi etmiş oluyorlar? Ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi? Bir alim için ileri geri konuşmak çok ağır bir vebaldir...
Buna benzer bir örneği Cemel Vakası'nda Hz.Ali ve Hz.Aişe annemiz için veya Kerbela Olayında Hz.Hüseyin ve Yezid içinde verebiliriz. Şimdi Hz.Ali ve Hz.Aişe annemiz bir konuda karşı karşıya geldikleri ve birbirleriyle savaştıkları için -haşa- onların birisi yanlıştır diyebilir miyiz?
Ya da hariciler Hz.Ali için kafir dedikleri için -haşa- Hz.Ali'ye bu mantıkla -summe haşa- bizde kafir mi demeliyiz? Yani döneminde olmadığımız olan olaylar hakkında bizim konuşmamız doğru değildir. Hele hele ki sapık dememiz hiç doğru değildir. Çünkü onları öven yüzlerce alimler var ve bunlardan ikisi bizimde benimsediğimiz eserlerini okuduğumuz ve ehli sünnet dediğimiz İbn-i Kesir ve İbn-i Hacer'dir. Bunlar dahi hocaları için sapıktır dememişken biz zurnanın zırt bile demediği bir delik olarak hangi hüccetle onlara sapık diyoruz? Bakın bizim takip ettiğimiz kendi öğrencileri bile yermemiş ve böyle bir ithamda bulunmamışlar. Bu sizce bir çelişki ve ahmaklık olmuyor mu?