Hicran Hanım hesabını kapatmış. Umarım daha iyi, fikirlere saygılı ve özgün bir hesapla aramıza yeniden döner.
İyi ya da kötü yaptığımız her şeyin bir bedeli var. Bu da onun bedeliydi ve bu tarz paylaşımlar herkese açık olduğundan elbet birgün ben ya da bir başkası tarafından fark edilecekti. Ne kadar erken o kadar kardır. Belki bu saatten sonra kendi düşüncelerini de ortaya koyup çok daha iyi incelemeler yazacaktır. Bunu bilemeyiz.
Yaptığımın doğruluğunu bende savunmuyorum, elbette tartışılır.
Size geçtiğimiz yıllarda bir haberden bahsetmek isterim. İlköğretim öğrencisi bir çocuk okul bilgisayarını çalıp, eve götürmüştü. Okul müdürü ise öğrenciyi herkesin önüne çıkarıp, çocuğu herkese ifşa edip, sanırım birde tokat atmıştı. Belki hatırlarsınız haberi. Yanılmıyorsam Çanakkale'de olmuştu. Buraya kadar zaten yanlış bir durum. Ancak bunun daha yanlış kısmı vardı.
Müdür görevden alındı. Belki alınmayabilir bir psikolog tarafından kısa süreliğine gözaltında tutulabilirdi. Bütün haber kanalları olayı bütün ülkeye duyurdu ve mahalli idare, kaymakamlık, hatta tırısı vırısı hepsi olayı yuhladı ki sonunda hırsızlık yapan bir çocuğa bilgisayar hediye ettiler. Bu harekette en az çocuğu rencide etmek kadar yanlıştı.
Biz ülke olarak bir tatlı çalıpta yıllardır hapis yatan çocukları da gördük. Bknz. Güllüoğlu.
Bu tarz durumlarda neyin doğru olduğunu ve kişinin kişiliğinin ne olduğunu bilemediğimizden olumlu mu yoksa olumsuz mu olacağını en iyi zaman gösterir.
Haklısınız efendim. Düşüp kalkmadan yürümek öğrenilmez. Teşekkür ederim.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.