Ergen diliyle anlatım olduğu için onu yansıtıyor, karaktere göre dil kullanılması gayet normal. Nasıl anlattığına değil de ne anlattığına yoğunlaşırsak ergen dünyasının ne kadar bıçak sırtı bir geçiş süreci olduğunu görüyoruz. Çocukların, büyüklerin dünyasına adapte olmaya çalışırken ne kadar saf düşüncelerle iyi ve kötü olanı ayırt ettiğini ve kendi hayatının dümenini de iki taraftan birine ne kadar kolay kırabileceğini düşündürüyor. Sadece ailesinin tepkisinden korktuğu için sokaklarda geçirdiği deneyimler belki ailelerin de çok daha sevgi dolu olmaları konusunda bir bakış açısı kazandırır. Son olarak kitabın ilk kez 1951de yayınlandığını söyleyeyim, yani o dönem aile ve toplum bugünküyle aynı değil ama sorunlar genel çerçevesiyle benzer tabii ki. Sevgiler.