İslam peygamberi hakkında olumsuz kanaatine delil olarak kullandığı argümanları edindiği bu kitaplar, aynı zamanda o peygamberin mucizelerinden de bahsediyor. Onları okuduğu zaman nasıl bir iç diyalog yaşıyor acaba yazar?
İç sesi :Aaa bak böyle doğa üstü bir olayda göstermiş Muhammed..
Yazar :Bunların hepsi uydurma...
İç ses:Hmm o zaman belki bu kötü atıflar da uydurmadır. Belki gerçekte böyle fiiliyatta bulunmamıştır. İşine geleni doğru kabul edip propaganda malzemesi yapman işine gelmeyeni bunun aslı yoktur demen bir çelişki değil mi?
Yazar :......
😁
Mucize olmadığına dair inancınıza saygı duyuyorum :) ama benim meselem o değildi. Anlamış olmanız lazım
Bakın ayna bey. Olay zaten ilk cümlenizden başlıyor. Mucizeye inanmadığı için iç sesi sizin hayal ettiğiniz şeyleri dile getirmiyor. Yani içte ve dışta böyle çelişkilere düşmüyor zaten. Hakaretsiz ve saldırgan olmayan uslubunuz için teşekkürler
Mucizeye inanmadığını biliyorum. Sorun şu ki İslam peygamberinin tükrüğüyle tedavi uyguladığı bilgisine inanıyor.(yani mazide böyle bir iş cereyan etmiş bunu gidip kendi görmediğine göre bu kitaptan okuduğu cümle ile yazar buna inanıyor)ardı sıra gelen(elli sayfa sonra da olabilir mesele o değil) cümleye yani tükğrüğü hastaya şifa verdi. Turp gibi oldu cümlesine inanmıyor.
Eğer bu kitap güvenilir bir kaynaksa ikisine de inanması tutarlı olan. Yok değilse bu kitap yalancı bir kitapsa tükrükçü peygamber öğretisi de yalandır. Dolayısıyla bunu propaganda malzemesi olarak kullanması yazarın üç kağıtçılığını hadi olmadı en azından samimiyetsizliğini gösterir
Arsel islamin kendi sahih saydığı kaynakları ve bu kaynaklarin kullanıldığı kaynakları ele alarak yorum ve eleştiri yapar. Kaynakların gecerli olduğunu kabul ediyor zaten. Alıntı kısa bir bölüm olduğu icin belki boyle düşündünüz. Arsel yapılan uygulamanın kaynakta belirttiği şekilde oldugunu kabul ediyor. Uygulamanin insanlar tarafından sifa yarattığı inancını da kabul ediyor yani insanların inandığını kabul ediyor. Ama ona göre bu yanlis bir yöntem ve o bu yöntemi elestiriyor ayrica o bu yontemin şifa dağıttığı inancını da eleştiriyor. Yani onun inandığı herhangi bir sey yok ve haliyle de kendisiyle çelişmiyor. Dediğim gibi alıntı kitaptaki bölümün tamamını içermediği için boyle düşünmüş olabilirsiniz.
Anlıyorum dediklerinizi ama benim iç tutarsızlık olarak gösterdiğim olayı nasıl ıskalayıp farklı bir yere açıklık getiriyorsunuz onu anlayamadım. Sanırım yazıyla iletişim kurmanın komplikasyonu bu. Son kez madde madde yazıyorum. Benim vardığım sonuçta hangi basamak hatalı lütfen açık bir şekilde belirtin bana yardımcı olmuş olursunuz
1-)Arsel sahih hadis kitaplarını eline aldı ve okudu
2-)Arsel bu kitaplarda İslam peygamberinin insanlara tükürük dağıttığı bilgisini gördü.
3-)Arsel bunu kendi fikriyatına uygun bir bilgi olarak değerlendirdi. Ve kitaplarında bundan yararlandı
4-)Arsel şöyle demedi: bu kitapta yazanlar doğru olmayabilir. Belki de birisi bunu uydurdu ve peygamber böyle birşey yapmadığı halde ona iftira atıldı
5-)Arsel aynı kitapta geçen tükürük hadisini nakleden aynı insanların naklediği başka onlarca hadis gördü. O hadislerde şöyle diyordu. Ben gözümle gördüm peygamber felçli birisine elini sürdü felçli adam yürümeye başladı
6-)Arsel şöyle düşündü bu adam yalan söylüyor. Felçli adam yürümez
7-)Arselin vicdanı şöyle dedi : gelen hastaya peygamber tükürürdü diyen adamın sözüne bu yalan demedin de onun mucizesini GÖRDÜM diyen adama bu yalancı dedin neden???
8-)Arsel şöyle dedi:mucize yoktur
9)vicdan:tamam da 50 kişi aynı şeyi söylüyor. Hepsimi yalancı?
10-)Arsel :evet hepsi yalancı.
11-)vicdan : o zaman peygamber gelene şifa maksatlı tükürürdü diyende yalancı.
Bakın sürekli aynı şeyi konuşuyoruz. Arsel islamin kendi sahih saydığı kaynakları direk kabul edip ordan eleştiri yapıyor. Eger islam kendisi bu kaynaklarin doğru olduğunu kabul ediyorsa Arsel de diyor ki sizin doğru kabul edip saydığıniz şey aslında büyük bir kandirmacadan ibarettir. Yani zaten baştan bütün bunlari reddediyor yanlış diyor kendisi inanmıyor kendisi yazilan seylerin yalan, uydurma, hikaye vs oldugunu kendi zihninde kabul edip inanan insana al bak kendi sahih kaynağında yazanlar bunlar diyor. Siz neden bu kısmı anlamıyorsunuz. Arselin burda yazılanların yalan olduğunu düşünmediğini soyluyorsunuz hayır tam tersi arsel tamamını kendisi reddediyor kendisi yalan olduğu kanaatine varmis ki bu sekilde eleştiriyor. Sahih kabul edilen kaynaklar islama iftira atmaz atamaz çünkü o kaynaklar islami savunmak ve yaymak icindir arsel neden bu kaynakları islama iftira atiyorlar diye ele alsın ki? Sahih kaynak iftira atmaz ayna bey. Hem kutsal kitap hem de sahih hadis kaynaklarinda iftira aranmaz. Umarim uzunca yazdim anlatabilmisimdir. Ama siz diyorsanız ki benim için sahih hadis yoktur ben hepsini reddediyorum o kısım size kalmış. Ama ne arsel ne de gelenekselci ilahiyatcilar sahih hadisleri iftira araci olarak kabul etmez edemez.
Arsele soruyorum :Arsel sence sahih hadis kitaplarında peygambere atfedilen söz ve fiiller
gerçek hayatta vuku bulmuşmudur?
Arsel:Evet geçek hayatta vukuu bulmuştur
Ben :O zaman iman et. O kitaplarda peygamberin mucize gösterdiği yazıyor
Arsel :Hayır o kitaplarda yazanlar gerçek hayatta vuku bulmamıştır
Ben :O zaman o kitaplardan peygamber ve İslam aleyhinde argüman çıkaramazsın.Onlarlarla propaganda yapamazsın. Çünkü onlar yaşanmamış, hiç olmamış, yok yani yok
Arsel :Bazıları vuku bulmuş, bazıları ise bulmamıştır
Ben:Peki bu "bazılarını" hangi kıstasa göre belirleyeceğiz?
Arsel :Benim keyfim, ideolojim, ön yargılarım, subjektif görüşlerim
Ben :Tamam, özgürsün
Kendi bakış açınızdan soru soruyorsunuz sonra dönüp size zıt bakış açısına sahip kişiye yine kendi bakış açınızdan cevap verdirtiyorsunuz😄😄😄 bu konuşma bir yere varmıyor ve ayrıca ne size ne de bana katkısı var. O yüzden burada sonlandırıyorum iyi akşamlar.
Keşke Arsel'in bana verebileceği dördüncü bi yanıt ihtimalini ortaya koysaydınız da ben de Arsel namına da konuştuğuma mahçup olsaydım 😁size de iyi akşamlar. Sizinle sohbet etmek keyifliydi
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.