Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Kaan isimli okurun asıl gönderisini gör
Semih Doğan okurunun profil resmi
Eskiden sitede "İnceleme nedir? Nasıl yapılmalıdır? Kapsayıcı olmayan ve kitabın bütün yönlerini ele almayan yazılar inceleme kabul edilebilir mi?" şeklinde tartışmalar yaşanırdı. O günleri hatırladım... Maalesef şimdi bu sorular dahi sorulmaz oldu; ama senin bu yazdığın yazı, benim görmek istediğim "inceleme"ye oldukça yakın bir yazı olmuş. Kitabı hemen hemen her yönüyle ele alan, kitabın açıkça göstermediklerini bile önümüze sunan bir yazı olmuş. En az 3 saatlik bir emek var burada... Zaten kitabı genel anlamda ele almışsın ve çok doğru bir açıdan bakmışsın. Yine her zamanki gibi :) Kitapta benim en etkilendiğim bölümlerden biri, doktorun bir gün başka bir kadınla ilişki yaşadığı bölümdü. Kör olmayan tek kişi olan doktorun karısı, bu duruma "göz göre göre" sesini çıkarmamıştı ve kabullenmişti. Çok değişik bir anlatımdı. Hala aklımdadır... Eline, emeğine sağlık.
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Semih, begenmene ve görmek istediğin incelemeye yakın bir inceleme yazdığıma çok mutlu oldum.☺ O tartışmalar ben siteye dahil olmadan önce olmuş olsa gerek, çünki hiç görmedim veya gözümden kaçmış da olabilir. Benim en çok gördüğüm tartışma sitede, anket ve ileti özelliğinin kullanılış biçimi üzerine oldu bu arada. Öyle ki kesfette ileti kısmına tıklayınca bu konuda gelen eleştirilerin biraz haklı olduğunu da görebiliyoruz. Benim kitabı ikinci okumam. Okumaya başladığımda da ilk aklıma gelen pasaj bu dediğin kısım olmuştu. Cidden ilginç bir durum.. Üzerine çok düşünmediğimi fark ettim ayrıca bu kısmın, şu an bir yorum getiremiyorum, senin varsa bir yorumun dinlemek isterim.☺
Semih Doğan okurunun profil resmi
Yorum yapabilmem için o kısmı tekrar bulup okumam lazım; ama hatırladığım kadarıyla, doktor birliktelik yaşadığı kadının eşi olmadığının farkındaydı. Hatta kadın da o kişinin doktor olduğunun farkındaydı. İnsanların çok üzüntülü ve karamsar olduğu bir dönemdi. Doktorun karısı bu mutsuzluğun farkındaydı ve sevdiği iki insanın mutlu olması için yaşanan olayı görmezden geldi. Kendinden, evliliğinden, eşinden, gururundan kısa bir süreliğine vazgeçti. Mutlu olmalarını istedi. Buna yüce gönüllülük bile denebilir belki... Dediğim gibi, tekrar okumam lazım. Bunlar aklımda kalan ve şu an düşününce hissettiklerim :)
Kaan okurunun profil resmi
Evet, haklısın. Buna ek olarak, yer yer doktorun karısının, diğer körlere karşı yabancılaşmaya başladığı veya başlayabileceği mesajı da verilmiş gibiydi. Çünkü beyaz körlük salgınından önce siyah körler vardı ve onlar bir ölçüde gören insanların varlığının da etkisiyle görüyorlardi. Yani insanın yaşamı başka insanların yaşamlarına sıkı sıkıya bağlı, kendi yolumuzu bir açıdan bir başka insanın varlığı aydınlatır. Beyaz körlükte ise herkes kör oldu. Haliyle körlerin dünyası her yeri kapladı ve yeni bir dünya yaratır. Onların yolunu aydinlatacak bir ışık sadece doktorun karısı, lakin öte yandan ise doktorun karısının yolunu aydınlatan ise beyaz körlüğe yakalanan tüm şehrin insanları... Bu nedenle, doktorun karısı yabancısı olduğu bir dünyadan manzaranin karşısında olduğunu fark edip ve senin dediğin nedenlerden ötürü de bir yüce gönüllülük yaparak sessiz kalmış olabilir. O sırada sanırım koğuştaki diğer kadınlar da diğer erkeklerle cinsel ilişki yaşıyorlardi. :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Kör olduktan sonra bazı kriterler, değerler ve ahlaki yargılar da tamamen anlamsız oluyor tabii. Gayet doğal bir durum. Hatta o durumdaki insanlar için her türlü ilişki mümkün.
Bu yorum görüntülenemiyor
Kaan okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Sezen.☺
Semih Doğan okurunun profil resmi
Sen daha yakın bir zamanda okudun diye hatırlıyorum Sezen. Düşüncelerimiz büyük oranda paralellik gösteriyor; ama seninki daha doğru bir bakış açısı olabilir, çünkü fedakarlık daha doğru bir kelime sanırım :)
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.