Ha bu arada şunu da ilave edeyim. Aç biraz yakın tarih oku. Yapıcı eleştiriler yapılmadığı için mi yerimizde debeleniyoruz. Bulgur ithal edenlere mi, yerli tohum ithal edenlere mi, 10 yıldır bir türlü üretilemeyen yerli otomobillere mi, göklerden inmeyen yerli uçaklara mı, gemiciklere mi, dolar ile euronun 8 lira bandında olmasına mı, altının 450 bandında olmasına mı, kamuda ki kodrolaşmaya mı, tatil beldelerin de ki rantlaşmaya mı, şeker fabrikalarının satılmasına mı, tekelin satılmasına mı, tecavüzcülerin salınmasına mı, kadın cinayetlerine mi ve bu cinayetlere iyi hal indiriminin yapılmasına mı, millileşme uğruna satılan yerli markalara mı, ödediğimiz ötvye mi, hangisini anlayışla karşılayalım da bu ülke debelenmekten kurtulsun. Sen bence başını deve kuşu misali topraktan çıkar. Çıkar ki debelenmeyesin kardeşim.
16 yaşında biri olarak yeterince okumaya gayret ediyorum, eğer ömrüm uzun olursa bu zaman boyunca da okumaya devam edeceğim merak etmeyin. Ancak size ne demek istediğimi anlattım anlamamakta direttiniz. Bahsettiğim şey eleştirmek değil nasıl eleştirildiği. Ama hata da ben de insanların avukatlığını yapmak sonuçta bana düşmezdi. Ancak belki karşıdaki insan kaba davranışını değiştirir de birbirimize nefret kusmayı bırakır ve dünyayı biraz daha yaşanır bir yer yapabiliriz diye düşündüm. Maalesef insanlar düşündüğüm gibi değilmiş. Sizlerle tartışmaya girdiğim için özür dilerim. Bir daha sizin gibişerle uğraşmamak adına kendime söz veriyorum.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.