Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Nympheutria isimli okurun asıl gönderisini gör
Adem okurunun profil resmi
Saygı göstermek ne haddimize, herkes kendi işine bakmalı. Fakat bu konuda yanlış bilinen birkaç noktaya kendi fikrimi eklemek istiyorum izninizle. 1. Homoseksüellik kalıtsal ve genetik bir özellik değildir. Çünkü kendi cinsine yönelimi olan bireyler üreyemezdi ve doğal seçilim tarafından desteklenmezdi. Bu demek oluyor ki Cinsel Kimliğimizi belirleyen süreç oral-ergenlik döneminde maruz kaldığımız birtakım yaşamsal süreçlerdir. Bu sürecin büyük bir kısmını bireyin uzak geçmişi oluşturduğundan çoğu zaman bilinçaltı ile ilgilidir. 2. Homoseksüellik çoğu zaman onarılamasa da bu her zaman böyle değildir. Amerikan Psikolog Dr. Joseph Nicolosi'nin bu konuda yıllar süren araştırmaları var. Homoseksüellik özgürlük mücadelesi verdiğinden kendini topluma kabul ettirmesi daha önemli bir yer kaplıyor haklısınız fakat çocuk sahibi olmak isteyen, anne-baba-çocuk ilişkisinin sorunsuz olduğu bir yuva özlemi duyan eşcinseller yok mu sizce? Bu konuyu destekleyici yönde argüman üretmek isterken bir taraftan da başkalarının umudunu kırmıyor muyuz? Üstelik " ben homoseksüel değilmişim, homoseksüellik problemi olan heteroseksüel bir erkekmişim ." diyen insanların varlığını bile bile. Ben bu konudaki düşüncelerimi ifade ettiğimde insanlar beni LGBT karşıtı sanıyor. Ama gerçekten öyle değilim.. İnsanlar bebeklere nasıl yaklaşması gerektiğini bilmiyor, çocuk yetiştirirken köklü araştırmalar yapmıyor bu argümanlar yüzünden. Yanlışlığı gün gibi ortada olmasına rağmen LGBT'nin değiştirilmez yazgı olduğu sanısı entel kesimin (neredeyse) tümü tarafından kabul görmüş durumda. Cinsel yönelim viladi değildir.
ghost okurunun profil resmi
Senin anlamakta zorlandığın şey olayın genetik ya da kalıtımsal olma zorunluluğunun olmaması. İnsanı insan olarak görüp diğer tüm özelliklerini göz ardı edersen, kimin kiminle romantik/cinsel birliktelik yaşadığı senin söz hakkına sahip olduğun bir konu olmaktan çıkar. Dediğin gibi haddine bile değil. Conversion terapiden bahsederken sadece terapiyi uygulayanlardan kaynak gösterip uygulananlardan bahsetmemen de ne kadar tek taraflı olduğunu gösteriyor. "Ben homoseksüel değilmişim" diyen erkeklerin yanında, conversion terapinin işe yaramadığını, hatta terapistiyle cinsel ilişkiye girdiğini söyleyen homoseksüel erkekleri, ya da terapistin terapi uygulamaktan vazgeçip homoseksüel hayatını özgürce yaşamayı seçtiğini söylediği haberleri de yaz. Olur mu? Çünkü sandığının aksine bir ya da birkaç örnek konunun kapanmasına yeterli değil. Bir şeyin genetik olması ya da olmaması doğallığı göstermemekle birlikte doğal olması iyiliği/kötülüğü de belirlemez. Eşcinsellik sadece evrimle kompleksleşmiş homo saphiens'ta değil vahşi doğada bizim ideolojilerimizden habersiz yaşayan diğer hayvanlarda da var. Eşcinselliğin 'doğal' oluşu buradan çıkarılıyor zaten, Freud'un tespit ettiği oral dönemde yaşanan psikotik bir sebepten ötürü ortaya çıkmıyor. Biz sadece belirtilerini anca o zaman görmeye başlıyoruz hormonal sebeplerden ötürü. Çok okuyup çok bildiğini sanıyorken aslında sadece taraflı kaynaklar okuduğunu fark etmen gerek.
Adem okurunun profil resmi
Merhaba. Bu konuya taraflı yaklaşıyorsun derken sırf bu konu yüzünden beni takip etmeyi bırakman ironik değil mi? Şimdi geri zekâlıya anlatır gibi anlatıyorum, iyi dinle. Çünkü bundan anlıyorsun. 10 bireyin kendini homoseksüel olarak tanımladığını düşünelim. 10 bireye uygulanan tedavilerin biri bile başarılı olsa kişinin bunu yazgı olarak kabul etmek zorunda olmadığı anlamına gelir. Çünkü Cinsel yönelim mevzubahis olduğu gibi cinsel yönelim takıntısı da mevzubahistir. Sizin yaptığınız şuna benziyor; kemoterapi çoğu kanser vakasında işe yaramıyor, bu da kanserin değiştirilemez olduğu anlamına gelir. heteroseksüel ilişki nefreti barındıran homoseksüellik gen aktarımı açısından imkansızdır. Biyologlar bu konuda "aman etliye sütlüye bulaşmayalım " tavrını tercih ediyorlar. Çünkü insanlar her konuda olduğu gibi kendi ailesi mevzubahis olduğunda tercih etmeyecekleri durumlar söz konusu olsa bile duyarlı davranmak adına gereksiz bir uğraş içinde bulunabiliyorlar. Önceki tartışmamızda da Poliseksüellik ve homoseksüellik arasındaki farklardan bahsetmiştim. Doğada sadece kendi cinsiyetinden olan bireyler ile ilişkiye giren hayvanlar olsaydı o zaman haklı olurdun. Bizde de tarihe baktığında Poliseksüelliğin özellikle ileriki yaşlarda ortaya çıktığını görebilirsin. Burda bireyin yaşlanması ve sağlıksız sperm uretmesine karşılık düz ilişkinin seçilim tarafından korumaya alındığını görüyoruz. Olayı kişiselleştirme. Neyi okuyacağımı, neyi savunacağımı sana soracak değilim. Hassasiyetler değil argümanlar konuşsun.
Adem okurunun profil resmi
Bu arada bunun kalıtsal olmadığı konusunu kendi kendimize irdeliyormuşuz gibi bir algı yaratılıyor. Bunun değiştirilmez olduğu, böyle kabul edilmesi gerektiği sanlarına karşılık olarak savunulduğu göz ardı ediliyor. Hem LGBT'li olarak karşılaştığı sorunlardan bahseden hem de bunu dayatmaya çalışan insanların aynı insanlar olması gerçekten ironik. Ben çocuğumun homoseksüel olmasını istemek zorunda mıyım? Olmaması için bazı metodların varlığı biliniyorsa homoseksüellik karşıtı insanların bunları öğrenmek ve uygulamak hakkı yok mu? Şaka gibisiniz.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.