Yağız koç
@yream
İnşaat Kontrol Mühendisi
Pamukkale Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Ankara
Hopa, 22 Nisan 1997
3 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
95 syf.
·
Puan vermedi
Karını çuvala sok. Ne o? Ahlak! Mezar duvarlarına mum yak yahut demirlerine adak ipi bağla. Ne o? Din! Okumayı bu kadar kolaylaştıran, Türkçeye bu kadar uyan yazıyı kaldır. İlle Arap'ın yazısı diye tuttur. Ne o? Milliyet! Sonra da bütün bu kafaları, Orta Çağ'ın cennet satıcıları gibi, okutmadığımız, aydınlatmadığımız zavallı saf ve temiz halkın arasına sal. Ne o? Demokrasi.
Sayfa 86 - Pozitif YayıneviKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Yirminci asırda şeriat devleti olur mu? Sorarım size, olur mu? Olsa da böyle devlet yaşar mı? Bu devletin halkı esirlikten kurtulur mu?
Türkiye' de ırkçılık olur mu? Sorarım size, ırkçılık bu koca milliyeti bir vilayetlik bir aşirete indirmekten başka neye yarar?
Sayfa 86 - Pozitif YayıneviKitabı okudu
Yarın sizler, gördüğüm ve görmediğim gençler, politikaya atıldığınız, Millet Meclisi'ne girmek istediğiniz zaman ne yapacaksınız? Büyük yığın ne kadar eğitimden geçse, yine de bir zaafı kalacaktır. Zaafın üstüne mi üşüşeceksiniz? Veya şimdiden, öldürücü yarayı kemiren kurtlar gibi, cehaletin veya taassubun zaafları ile geçinen riyakar ve menfaatçilere karşı bugünden savaşa mı gireceksiniz?
Çünkü Türkiye, daha uzun müddet, kahramanca savaşlar ülkesi olarak kalmak kaderindedir. Nasıl, kahramanca bir hayatın zahmetine, sıkıntılarına, mahrumiyetlerine hazır mısınız?
Cisminizi ve canınızı buna hazırlıyor musunuz?
Sayfa 51 - Pozitif YayıneviKitabı okudu
Pek ihtiyatlı iseniz, siz yine devir değiştirmiştir sanarak Sultan Reşat Efendi'ye mürekkep satmamaya bakın.
Şu koltuk geleneği bir türlü gidenek olmadı, gitti.
Sayfa 42 - Pozitif YayıneviKitabı okudu
Yağız koç tekrar paylaştı.
Bunu göreceksin bil ki, güvende sade ve sıcaksın. Bir şehir yanıyor, dikkat et. Tutuşabiliriz, işte ilk ateş gözlerine düştü, sonra dudaklarına, saçlarının arasına kıvılcımlar doldu ışıl ışıl. Yanıyorsun, yanıyorum, yanıyoruz. Ellerini ver, ellerini. Sen tüm iyi kilersin.
Mustafa Kemal hayallerin değil, hakikatlerin adamı idi. Hayal uğruna günün menfaat gerçeklerini feda etmeyi aklına bile getirmezdi. Geçmişin kaybettirdiklerinden, kolay bir irredantizm edebiyatı ile hisler avlamak için, yok yere kendisine, hükümetine ve devletine sorun icat etmezdi.
Sayfa 17 - Pozitif Yayın EviKitabı okudu
Ah biz idrak edenler, nasıl da mutluyuz, tabii yeterince uzun bir süre susmasını bilirsek.
Kibrit çakıyorsun karanlıkta
Badem çiçeklerini görmek için
Ve mart denizlerinde tedirgin bir çift
Sarnıç gemisi gözlerin
Bir iş açacaksın sen başımıza
Yangın mı olur artık, bahar mı?
Biz o bankta oturmuşuz
Kalubela' dan beri.
Kaç bahar görmüşüz kim bilir
Kaç zemheri...
İlk kez ayın halesine sırnaşığım;
Yaşım yirmi altı.
Sana kırk senedir aşığım.