“Sabret sevgilim, sana her şeyi, hepsini en baştan anlattığım için, anlatacağım için, senden rica ediyorum, beni dinleyeceğin bu çeyrek saat yüzünden yorulma, çünkü ben seni bütün bir hayat boyunca sevmekten yorulmadım.”
İnsanoğlunun kaderi yaşam döngüsünü devam ettirmekti. Ama başımınız üzerinde bilinmez bir gökyüzü kubbesinin altında yaşarken ihtimalleri hiç değerlendirmedik. Hor kullandık, kıymet bilmedik, hayvanları katlettik, ağaçları kestik, buzulları erittik. Sadece yapabildiğimiz için.
İlk önce doğa karşılığını verdi. Nefes alanlarımız yavaş yavaş tükendi, yeşili ve bize sunduğu nimetleri yitirdik. Okyanus karşılığını verdi, kuraklık ovalar boyunca önü kesilmez bir hal aldı. Sonra gökyüzü karşılık verdi, bir gece gezegenler beklenmedik şekilde yan yana konumlandı, kahinler ve gökbilimciler bunun bir felaket haberi olduğunu söylediğinde alay ettik. Biz insanlarız, kendimizi her şeyden üstün sananlar. Yaşam zincirinin en tepedeki halkasıyız. Topraktan geldiğimize inanır ama varlığımızda yıldızların parçalarını taşırız. Biz insanlarız ama yalnız değiliz. Üstün değiliz güçlü olan değiliz. Her şeyi mahvettik ve onlar şimdi intikam almak istiyor.
Varislerini geri istiyor…