Kendizi düşünün rus edebiyatı kadar karamsar bir insansınız, her şey yolunda olsa bile olumsuzluklara odaklandığınızı. Her zaman olumsuz durumlar ile karşılaşabilirsiniz, hatta mutluluk verici bir olayın içinde bile olumsuzlukları seçebilirsiniz itina ile!!!. Bu sizi doğrudan veya dolaylı olarak etkiliyor olabilir ancak insan karakterine göre değişebilmesi ile beraber her insan başına gelen olumsuzluklara farklı bir tepki verir. Bazıları inancına sığınır, bazıları sevdiklerine, bazıları işine. Her ne kadar tepkiler farklı olsa da insan neticesinde yine insandır, bencil bir varlıktır ve sığınma ihtiyacımız bencillikten ileri gelir. Bu konuda Dostoyevski'ye görüşünü sorarsak büyük ihtimalle 'insan kendinden sorumludur ve kimseyi değil varoluşunu suçla' der. Esere dönersek Bazarov yanınıza gelse ve sizin olumsuz olarak nitelendirdiğiniz olaylarla, bu olaylar karşısında sığındığınız inancınız ile dalga geçse ne düşünürdünüz. Bazarov'u eserde nihilizmin (hiççilik) baş temsilcisi olarak görüyoruz. Kendisi inançları eleştiren, kararlı ve etik değerleri hiç(!) sayan bir beyefendi. Tabi bunun karşısında, Nihilistler materyalist zevklere sığınıyor diyebilirsiniz. Peki sizce Dünyevi zevklerı ve mutlulukları benimsemiş insanların yarına umutla bakma sebebi nedir? Kendi benliklerindeki çocukla savaşan ve yenen insan mıdır nihilist? Benim şahsi görüşüm, toplum etiğini ne kadar benimsersiniz benimseyin umrumda değil ama kendi vicdanınıza dürüst olduğunuzda, Özahlakın her türlü ideolojiden, inançtan ve insandan üstün olduğunu anlamak zor olmayacaktır.